TOBB ETÜ Mezunlar
Derneği’nin Röportajlar köşesinde bu ay, Bilgisayar Mühendisliği 2013 mezunumuz,
Kobiltek Bilişim Teknolojileri kurucusu İsmail Yeğin’i ağırlıyoruz.
İsmail Bey
öncelikle röportaj davetimizi kabul ettiğiniz için teşekkür ederiz. İsmail Yeğin
kimdir, bize biraz kendinizden bahsedebilir misiniz?
Öncelikle davetiniz için ben teşekkür ederim. 1990 yılı
Karabük doğumluyum. İlk, orta ve lise eğitimimi yine aynı ilde tamamladım. TOBB
ETÜ Bilgisayar Mühendisliği Bölümü’nden 2013 yılında mezun olduktan sonra hiç
vakit kaybetmeden iş hayatına atıldım. Tabi bu süreç içerisinde gerek iş
hayatında gerekse sosyal hayatta birçok sivil toplum kuruluşunda aktif görevler
aldım.
TOBB ETÜ’yü tercih
etme sebebinizi öğrenebilir miyiz? TOBB ETÜ’de geçirmiş olduğunuz
eğitim-öğretim yıllarınız ile ilgili bizlerle neler paylaşmak istersiniz?
TOBB ETÜ’yü diğer üniversitelerden ayıran
en önemli özelliği reel sektörün bütün bileşenlerini tek bir çatı altında
toplayan TOBB’un imkan ve kurumsal aklı ışığında kurulması ve büyümesidir.
Dolayısıyla teorik eğitimin yanı sıra aynı zamanda sektörde de deneyim kazanma
şansı verebilmesi tercih sebebimin en başında gelir. Bunun yanında alanında
uzman ve deneyimli akademisyen kadrosuyla öğrencilerini üst düzey ve sıkı bir
eğitim sürecinden geçirmesi de ayrı bir tercih sebebimdir. Lisans hayatım
boyunca TOBB ETÜ’nün bana sağladığı faydaların başında alanım ile ilgili birçok
reel sektör avantajını ve dezavantajını mezun olmadan önce deneyimleyebilmem ve
bunun ışığında doğru kararlar alıp mezuniyet sonrası hayatta minimum hasarla
yoluma devam edebilmem olmuştur. Bu süreçteki büyük kazanımlarımdan bir tanesi
de edindiğim arkadaşlıklar ve gerek sosyal hayatta gerekse ortak projelerde
birlikte geçirilen zamanlar olmuştur.
Sizi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü okumaya sevk eden bir hikayeniz var mı? Varsa bizimle
paylaşır mısınız?
Elbette.
O yıllarda belki bugün kadar önemi ortada değildi ama çağı okuyabilen herkes
tarafından bilinen bir gerçek vardı o da geleceği artık insansız sistemlerin
yöneteceğidir. Ülkemizin en çok ihtiyacı olan şey bugünü değil geleceği
okuyabilen ve ona göre kendini yetiştiren nesillerdir. Bu okumada kendimi
geliştirebileceğim ve üzerine yatırım yapabileceğim katma değeri yüksek iş
imkanı elde edebileceğim tek demeyelim ama en uygun bölüm Bilgisayar
Mühendisliği bölümüydü. Dolayısıyla ben de bu bölümü tercih ettim. Tabi bu
okumalar gerçek hayatta karşılaşılan sorunlar ışığında ortaya çıkıyor. Büyük
bir aile şirketi içerisinde yetişmem dolayısıyla reel sektörün çoğu iş ve
işlemlerinin karmaşıklığını birebir yaşadım. Bu sorunların altında da dijital
dönüşümde geç kalınması yatıyordu. Bölüm tercihimin fitilini bu tecrübeler
ateşlemiştir.
Peki, biraz da
ortak eğitim hakkında konuşalım. TOBB
ETÜ’nün Ortak Eğitim Modeli anlayışını nasıl değerlendiriyorsunuz? Şu anda
kariyer hayatınızda, yapmış olduğunuz stajlarda elde ettiğiniz tecrübelerden
yararlanıyor musunuz?
Ortak eğitim modeli TOBB ETÜ’yü diğer üniversitelerden
ayıran en önemli özelliktir. Akademik takvimin 2 dönemini teorik eğitim ile 1
dönemini sahada yani pratik eğitim ile tamamlamış dolayısıyla mezun olduğunuzda
aslında en az 1 yıllık iş tecrübesi kazanmış oluyorsunuz. Bu iş hayatına 1-0
önde başlamakla eşdeğer bir durum. Üniversitenin ortak eğitim modeline kayıtlı
şirket havuzundan veya kendi imkanlarınızla ulaştığınız şirketleri modele dahil
ederek geniş bir yelpazede şirket tercihinizi yaparak, saha tecrübenizi
tamamlayabilmek bu ekonomik ortamda belki de nadir imkanlardandır. Ben stajlarımı
her biri farklı faaliyet alanında ve kurumsal yapıda olmak üzere 3 farklı
şirkette tamamladım. Bunun temel sebebi hedefleri mi öncesinden belirlemem ve o
hedef doğrultusunda hareket etmemdir. Mezuniyetten sonra kuracağım şirket için
hem sektörün yaşadığı sorunlar hem de hangi alanların önünün açık olduğunu
direk sahadan öğrenip aileden gelen tecrübe ve kendimin becerisini birleştirip
alt yapısı sağlam ve geleceği açık bir sistem kurmam gerekiyordu. Dolayısıyla
stajların, bugün tamamen yerli ve milli imkanlarla ürettiği ürünlerle bilişim
sektöründe ihracat yapan bir şirketin kurucusu olmamda büyük katkısı vardır.
Kobiltek Bilişim
Teknolojileri firmasının hikayesinden bahsedebilir misiniz? Nasıl ve ne zaman
kuruldu? Firmanız için geleceğe
dönük hedef ve hayalleriniz nelerdir?
Firmamız 2015 yılında hiçbir teşvik veya
destek almadan tamamen öz sermaye ile kurulmuştur. İlk andan itibaren en büyük
hedefi, fikri ve sınai hakları kendisine ait tamamen kendi kaynaklarıyla ürettiği
ürünlerle ihracat dünyasında yer almaktı. Bu hedefin altında yatan sebepler ise
ülkemizin yegane ihtiyacının bu olmasıdır. Yatırım, üretim, istihdam ve ihracat
üzerine kurulu bir ekonomik sistem belki bugün dile getiriliyor ama o günün
ihtiyacı da aslında bu idi. Bugün KOBİLTEK bu adımları tamamlamış ve artık her
bir adımını daha fazla büyütmek ve alanında önde gelen firma olmak üzere
hareket etmektedir.
TOBB ETÜ’den yeni
mezun olacak ve kendi işini kurmak isteyen mezunlarımıza neler söylemek
istersiniz, tavsiyeleriniz var mıdır?
Benim gençlerimize en büyük tavsiyem hayatlarını gerçekçi
hayaller üzerine kurmalarıdır. Çünkü hayal olmadan hedef olmaz, başarı olmaz.
Hayalleri gerçeğe dönüştürmelerinin en temel şartı kendine güvenmektir.
Yapamazsın, başaramazsın gibi söylemlere takılmadan, yolda ilerlerken önüne
çıkan zorluklarda pes etmeden yürüyebilen herkes hayaline kavuşur. İşinizin
alanı ne olursa olsun tek bir kümeye odaklanın ve o kümede en tepeye çıkmaya
çalışın bu da ayrı bir tavsiyem olsun. Bunların yanında şunu özellikle belirtmeliyim
ki etrafınızdan başlayarak bütün insanlığa faydalı olmaya gayret gösterin
paylaşmak bunun temel yoludur.
Sosyal hayatta
İsmail Bey kimdir? Yorucu iş temponuzda
kendinize vakit ayırabiliyor musunuz?
Zamanımın çoğunu iş ve STK hayatım almakla birlikte
geriye kalan zamanlarımı dostlarımla ve ailemle geçiriyorum. Dostlarım diyorum
çünkü dostluk ilişkisine büyük önem veriyorum. Küçüklüğümden bu yana hayatımın
büyük bir kısmını dostlarımla yürümüşümdür. En az aile kavramı kadar önem
veririm dostluğa. Başarı dediğimiz şey aslında bu bileşenleri dengede
götürmekle geliyor. Onun dışında kendime açıkçası çok vakit ayıramıyorum ama bu
durumdan bir memnuniyetsizliğim yok. Çünkü aslında hayatını kendi isteklerine
göre kurmuş birinin geçirdiği her vakit kendine ayırdığı vakittir.
TOBB ETÜ Mezunlar
Derneği hakkındaki düşünceleriniz, beklentileriniz nelerdir?
Mezunlar Derneği mezun olduktan sonra üniversite
aidiyetinden ve o bağlantıdan kopmamak adına her mezunumuzun sahip çıkması
gereken bir kuruluşumuzdur. Yaklaşık 2 senedir benim de yönetim kurulunda olmam
hasebiyle, derneğin faaliyetlerini planlarken ve gerçekleştirirken en temel
amacımız, mezunlarımızın iş hayatındaki sorunlarını çözmek ve bu birlikteliği
güçlendirmek oldu. Üye sayısının ve faaliyetlere katılımların artmasıyla
önümüzdeki dönemde hem gücünün hem de mezunlarımıza faydasının artarak devam
edeceği kanaatindeyim.
2023 yılının Mart ayı konuğu olarak bizlere
değerli zamanınızı ayırdığınız ve bizleri kırmadığınız için okuyucularımız ve
TOBB ETÜ Mezunlar Derneği adına teşekkürlerimizi sunuyor, başarılarınızın artarak
devam etmesini diliyoruz.