Can Bilgiç 01.09.2015

TOBB ETÜ Mezunlar Derneği’nin bu ayki söyleşisinde 2012 Eğitim ve Öğretim Yılı Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü ve 2013 Yılı Uluslararası İlişkiler mezunumuz Can Bilgiç’i ağırlıyoruz. Konuğumuz olmayı kabul ettiğiniz için teşekkür ederiz.  

Öncelikle bana böyle bir imkân verdiği için TOBB ETÜ Mezunlar Derneği’ne peşinen teşekkürlerimi sunmak istiyorum.  

Sayın Bilgiç bize biraz kendinizden bahsedebilir misiniz?

1989 Zonguldak-Kozlu doğumluyum, ilk ve ortaöğrenimimi Kozlu’da tamamladıktan sonra, lise öğrenimimi Zonguldak İ.M.K.B. Anadolu Öğretmen Lisesi’nde parasız yatılı öğrenci olarak tamamladım. Tabii ki temel öğretimlerin, özellikle lise deneyimlerinin, herkesin gönlünde farklı bir yeri vardır. Ben de yatılı öğrenci olarak okuduğum için bir süre sonra gördüm ki öğretmenleriniz ve arkadaşlarınızla bir aile olduğunuzun farkına varıyorsunuz, öğretmenlerimden aldığım harçlıkları hiç unutamıyorum mesela. Lise öğrenimimi sosyal bilimler bölümünde tamamladım ve 2007 yılında gerçekleşen ÖSS’de sözel puanda Zonguldak 1.si, Türkiye 17.si (ek puanlı), ek puansız Türkiye 73.sü olarak TOBB ETÜ Türk Dili ve Edebiyatı bölümünü tercih ettim. Kendime dönecek olursam yeni ülkeler, yeni insanlar, yeni kültürler keşfetmek, onlarla birlikte yeni deneyimler kazanmak benim için bir tutku diye düşünüyorum. 8 yıldır Ankara’da yaşıyorum ve eşim de Ankaralı olduğundan kendimi artık Ankaralı sayıyorum. Yaklaşık 2 yıldır Dışişleri Bakanlığı’nda çalışıyorum ve Protokol Genel Müdürlüğü bünyesinde Cumhurbaşkanlığı Protokol bölümünde görev yapıyorum.   

TOBB ETÜ’de geçirmiş olduğunuz öğrencilik yıllarınıza dair bizlerle paylaşmak istediğiniz anılarınız varsa anlatır mısınız?

TOBB ETÜ’yü tercih edişimden, ilk ayak bastığım ana kadar her şey hafızamda çok iyi yer etmiş durumda. Sevgili Mustafa Durmuş Hocam evimizi aramıştı, ilk defa bir akademisyenle konuşmanın şaşkınlığı ve ilgisiyle mutlu olmuştum. Akabinde Tanıtım Günleri için Ankara’ya Üniversitemizi görmeye gelmiştim. Ankara’da bir jeeple karşılanmanın ardından Üniversitemizi görünce içimde bir yandan sevinç çığlıkları atarken bir yandan da kendime temkinli olmam gerektiğini, ayaklarımın yerden kopmamasını telkin ediyordum. İtiraf etmek gerekirse TOBB ETÜ’ye gelirken çok korktum, burslu okuyacaktım ve ailem dar gelirli olduğundan bir gün bursum kesilir de ortada kalırsam diye çok kararsız kaldığım zamanlar oldu. Hatta ilk yıllarda bursumu sağlam biriktirdim ki bir gün geri ödemek zorunda kaldığımda ödemede zorluk yaşamayayım, bursumuz da sağlam da hani. TOBB ETÜ’de çok iyi bir eğitim aldığımızı düşünüyorum. Korktuklarım hiçbir zaman gerçekleşmedi, okulumuzda hiçbir zaman gelir farklılıklarından dolayı sorunlar yaşanmadı, siyasi çekişmeler, olaylar olmadı. Ben hep bir fanusun içinde yetiştiğimizi düşünüyorum, bunu da araştırma görevlisi olarak Hacettepe’ye gidince fark etmiştim.  Üniversite tabii ki bireyin daha fazla sorumluluk aldığı, kendini yetişkin olarak hissettiği bir ortam, bir yandan ailemizden uzakta yetişkin olmanın farkına varırken diğer yanda üniversitedeki yeni ailemiz yanı başımızdaydı. Arkadaş çevremde Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü sanırım biraz kıskanılıyordu, hocalarımızın bize yakınlığı bunda temel etkendi. Lise yıllarında başladığım Türk Halk Dansları’na Üniversitemizde de devam ettim. Arnavutluk-Tiran Yunus Emre Enstitüsü’nde ilk yurtdışı stajımı ve uzun süre kalma deneyimini elde etmiştim, sonrasında İsveç Uppsala Üniversitesi’nde 2 dönem için Erasmus Değişim Programına katıldım. TOBB ETÜ’den kalan en değerli şey, yaşamıma anlam katan dostlarım ve çok değerli hocalarım oldu.  

TOBB ETÜ’de Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü lisans öğrencisi iken Uluslararası İlişkiler Bölümünden çift anadal yaptığınızı bilmekteyiz.
Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü mezunu olarak Uluslararası İlişkiler Bölümünden çift anadal yapmak istemenizdeki neden neydi? 

Bu soruyla çok defa karşılaştım aslında, her seferinde yeni cevaplar türettim. Genellikle insanlar disiplinleri kendi ufuklarıyla sınırlıyorlar. İlk defa Firdevs Hocamdan işittiğim, Hz. Ali’ye ait bir sözü söylemek istiyorum “İlim birdi, cahiller onu çoğalttı”. Deneyimlediğimiz, teorilerini öğrendiğimiz her bir sosyal bilim, insanlığın farklı veçhelerini anlatır. Bu anlamda da Edebiyat ve Uluslararası İlişkiler, nazari olarak birbirinden kopuk olsa da anlattığı hikaye aynı olgu üzerinedir, sadece pencereleri farklı yönlere açılıyor. Bu anlamda örnek aldığım bir isim de Türkolojiye müthiş katkıları olan, İsveçli Türkolog Günnar Jarring’dir, kendisi aynı zamanda bir diplomattı.  

Ortak Eğitim sürecinde staj yaptığınız firmalar ya da kurumlarda edinmiş olduğunuz tecrübelerinizi bizlere aktarabilir misiniz?

Yaptığım ve yaşadığım en güzel tecrübe Tiran Yunus Emre Enstitüsü’nde geçirdiğim 3 ay oldu. A1 Türkçe derslerine giriyordum, 8-9 tane yaşıtım olan öğrencim vardı. Onlara bir şeyler öğretmek, onların öğrendiğini görmek, duymak, bir annenin bebeğinden ilk kelimesini duymak kadar insana haz veriyor. Bir buçuk saat süren derslerimiz, iki buçuk saatten az zamanda bitmezdi, derse doyamayıp bir kafede kahvelerimizi yudumlayarak devam ederdik. Hepsi de birer Türkiye sevdalısıydı, bu da ayrıca gurur verici bir etkendi.   

 İsveç’te ne amaçla bulunmuştunuz?

2011-2012 eğitim-öğretim yılında 2 dönem için Uppsala Devlet Üniversitesi Filoloji Fakültesi’ne değişim öğrencisi olarak gittim. Eva Csato Johannson, Birsel Karakoç; Türkoloji alanında çalışan çok değerli bilim insanları, onlardan eğitim almak müthiş bir şanstı. Eva Johanson’dan ayrıca bahsetmek istiyorum ki, kendisi Lars Johanson’ın eşidir (LarsJohanson, Almanya Mainz Üniversitesi’nde çalışan Türkoloji’nin önde gelen isimlerinden birisidir.). Eva Hoca ölmek üzere olan Türk Dillerinden Litvanya Karaycası’nı (Karaim) canlandırma çalışmalarını yürütüyor, bu alanda yoğun çabaları var. Eğitim dışına çıkmak gerekirse refahın çok yüksek olduğu, bilim ve teknolojiye çok değer verilen sosyal bir devlette bulunmak da yadsınamaz bir tecrübe oldu benim için.
    
TOBB ETÜ’deki mezuniyetiniz sonrasında Hacettepe Üniversitesi’nde hangi bölümde Araştırma Görevlisi olarak akademik kariyerinize devam ettiniz?

TOBB ETÜ’den 2012 yılında Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünden mezun olduğumda Kültürel Çalışmalar yapmak istiyordum, disiplinler arası çalışmalar yapmanın beni daha fazla geliştireceğine inanıyordum. Mezuniyet sonrası Hacettepe Üniversitesi Türk Halk Bilimi bölümünde açılan araştırma görevlisi kadrosuna başvurumu yaptım ve kabul edildim. TOBB ETÜ’den mezun olalı henüz 1 ay İsveç’ten döneli 3-4 ay olmuştu ve ben büyük beklentiler içerisindeydim, yeni başlangıcın büyük inancını, idealizmini taşıyordum. Tabii hiç bir şeyin TOBB ETÜ’deki gibi olmayacağını 3 ay içerisinde anladım. Devlet Üniversitelerindeki bölümlerin kapıldığı o girdaba ne yazık ki gitmiş olduğum bölüm çoktan kapılmıştı. Yeni bir karar vermem gerekiyordu; ya büyük mücadelelere girecektim, tabii ki bu da beraberinde buhranları, çatışmaları, akademik kalıpları, ideoloji ve kişi temelli çalışmaları da gerektiriyordu, ya da ayrılacaktım. Ayrılmaya karar vererek, Dışişleri Bakanlığı’na girdim.  

Şu anda T.C. Dışişleri Bakanlığı’nda hangi birimde çalışıyorsunuz? T.C. Dışişleri Bakanlığı’nda çalışmak isteyen mezunlarımıza yol gösterici olması açısından işe giriş sürecinizden bahseder misiniz?

Şu anda Dışişleri Bakanlığı Protokol Genel Müdürlüğü’nde Cumhurbaşkanlığı Protokol bölümünde çalışıyorum. 2 yıl öncesinde Bakanlığa giriş süreci daha zordu ancak geçen yıl yapılan değişiklikle birlikte süreç biraz daha kolaylaştı. Test sınavı geçen yıl kaldırıldı, artık sadece yazılı sınav ve sözlü mülakat gerçekleştiriliyor. Bakanlığımıza girmek isteyen arkadaşlarımız öncelikle iyi bir KPSS puanı ve Yabancı Dil puanı alması gerekiyor, tabi bu ön şart, asıl sınavlara çalışmak için çok fazla çeviri yaparak, Türkçe ve yabancı dilde makaleler, kompozisyonlar yazarak hazırlanmalılar. Ancak asıl konu şu ki Bakanlığa girmek isteyen arkadaşlarımız şunun ayırdına varmalı, Hariciye kendine has bir yaşam tarzı gerektirir, onu benimserseniz mutluluk ve başarı sizinle olur. Bununla çatıştığınızda, bu her iş için geçerlidir, huzursuz olabilirsiniz. Yoğun iş temposu, düzensiz bir yaşantı, sık seyahatler sizi korkutabilir, ancak ülkemizi, vatanımızı temsil ettiğimizi, ülkemiz adına çalıştığımızı, gittiğimiz ülkede vatandaşımıza hizmet ettiğimizi kendimize kaide edersek, kendi adıma daha fazla haz verecek bir şey göremiyorum.  

TOBB ETÜ MED olarak bizlerden beklentileriniz nelerdir?

TOBB ETÜ mezunlarını, dostlarımızı bir çatı altında toplama gayretiniz için sizlere bir kez daha teşekkür ederim. Mezun sayımızın artmasıyla birlikte öneminiz daha da artacak, bu size daha da sorumluluk ve görev yükleyecektir. Görevinizi layıkıyla yaptınız inancındayım, yeni etkinliklerinizle biraya gelme ümidiyle, hoşçakalın.      

TOBB ETÜ MED olarak bizlere vakit ayırdığınız için teşekkür eder, çalışma hayatınızda başarılarınızın devamını temmeni ederiz.