ERKAN BAŞA 01.02.2020

TOBB ETÜ İktisat ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü 2011 mezunumuz Erkan Başa ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.    

Kosova’da faaliyet gösteren
‘ABE İşitme Merkezi’şirketinin Genel Müdürü Erkan Başa kimdir? Değerli takipçilerimize kısaca kendinizden bahsedebilir misiniz?
 

Öncelikle TOBB ETÜ ailesinin en tabi bir ferdi olarak son derece anlamlı olan bu söyleşi için, tanıdığınız bu ayrıcalık için TOBB ETÜ Mezunlar Derneğimize teşekkür ederim. Erkan (Muhammed) Başa olarak bendeniz; Balkanların ve özellikle dünyanın belki de en genç ülkesi olan Kosova Cumhuriyetinin, özellikle Osmanlı döneminden kalan eserleriyle zengin, aynı zamanda kültür başkenti olan Prizren ilinde doğdum. Ülkemizde var olan ve anavatan Türkiye’miz ve ülkemiz Kosova arasında son derece önemli bir köprü vazifesini gören Kosova Türk toplumunun bir ferdi olarak, ilköğrenim ve liseyi doğduğum ilde bitirdim. Devamında, o dönem için hayatımızın dönüm noktalarından biri olan, hayalimiz olan, Türkiye Üniversitelerinde okuma sevdası ve isteği ile birden kendimi TOBB ETÜ gibi büyük bir ailenin içinde bularak, İşletme bölümünü okumaya hak kazandım. 2011 yılında da İşletme bölümünden mezun oldum. Bu konuda, şahsıma referans olan, vesile olan, yol gösteren, büyük bir samimiyetle buralarda okumamız için ellerinden geleni yapan başta ailem (kıymetli annem, babam ve ağabeylerime) olmak üzere, kıymetli öğretmenlerime ve bize bu imkanı sunan anavatan Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve TOBB ETÜ ailesine teşekkür ederim. Bugün, Türkiye’de eğitim almış bir Türkiye mezunu olarak, TOBB ETÜ gibi dev bir ailenin ferdi olarak, Kosovalı bir Türk olarak ve bir girişimci olarak ülkem Kosova’da ülke vatandaşımıza fayda sağlayarak, işitme sektörü alanında işletme sahibi olarak faaliyet yürütmekteyiz.    

TOBB ETÜ’de geçirmiş olduğunuz eğitim-öğretim yıllarınız ile ilgili bizlerle neler paylaşmak istersiniz?
 

TOBB ETÜ’deki eğitim yılları süresince, bugün sizlerle paylaşabileceğimiz son derece güzel anılarımızın biriktiğini söyleyebilirim! En önemlisi farklı ülkelerden güzel arkadaşlıkların kurulması ve bunlardan çoğunun bugün de devam ediyor olması bu duruma verilebilecek en güzel örneklerdendir. Hazırlık dönemi zorlu geçen bir diğer önemli süreç oldu benim için. Yeni ve farklı bir ortamda olmak, aile ve memleketinizden uzak, bir yandan bu sürece alışmaya yönelik mücadele etmek, bir diğer yandan da geldiğim amaç (eğitim) doğrultusunda yol almak gibi bir sorumluluk bilincinde hareket etmemi gerektiren bu süreci atlatmak elbette zamanımı aldı. İngilizce ile aram olmamasına rağmen, bugün bu dili yazabilecek, anlayabilecek, konuşabilecek ve yurt dışı yabancı işletmeler ile iletişime geçip anlaşma sağlayabilecek konumda olmamı bu hazırlık dönemine borçluyum. Bu konuda üniversitemiz bizleri ve özellikle yurt dışından (Türkiye dışı) gelenleri epey zorlamıştır. Bir diğer önemli ayrıntı; eğitim yılımızın 3 dönemden (Güz, Bahar ve Yaz) oluşu, özellikle üniversite ile bağımızın hiçbir şekilde kopmamasına ön ayak olan “Ortak Eğitim Programı” süreci, ileride iş hayatımız ile alakalı önemli deneyimlerin kazanılmasına ön ayak olmuştur. Eğitim hayatımızın yanı sıra, daha da önemlisi ufkumuzun genişlemesi açısından üniversite yıllarımız boyunca yaşadıklarımızın bugün ister iş hayatımız, ister genel manada hayata bakış açımız yönünden olaylara farklı pencerelerden bakmamıza katkı sağlamıştır. Ailemizden uzak, her ne kadar kültürel açıdan benzerlikler olsa da farklı bir ülke veya bölgede olmak, hayatınıza girecek olan yeni insanları seçmek veya seçmemek gibi pek çok konuda kendi başınıza karar almanız, önemli ölçüde olgunluk kazanmanıza fayda sağlamıştır. Geriye dönüp baktığımda, birincil amacım eğitim olsa da, hayatımın son derece önemli, bazen başına buyruk, delidolu ancak sorumluluk bilincini de kaybetmeyecek şekilde yıllarımın üniversite yılları boyunca yaşadığım sürecin olduğunu görebilmekteyim. Acısıyla, tatlısıyla bu engebeli sürecin bugün meyvesini alıyor olmanın vermiş olduğu haz ile doğru yolda olduğumuzu gösteren bir kanıt olsa gerek diye düşünüyorum.      

Üniversite hayatınız boyunca ortak eğitimlerinizi hangi kurumlarda gerçekleştirdiniz? Üniversitemizin zorunlu kıldığı Ortak Eğitim modelinin iş hayatınızda size ayrıcalık sağladığına inanıyor musunuz?
 

Bu konuda, ilk olarak TOBB ETÜ SEM’de ve kalan son iki ortak eğitim programını ülkemde yer alan yerel firmalarda yaptım. Firmalardan biri otomobil sektöründe oto parçalarına dair ne varsa alım satım işleri ile uğraşırken, diğeride ziraat alanında özellikle seracılık ve peyzaj işleri ile uğraşan bir firmaydı. Bu vesileyle de, bu süreçler içerisinde bana destek olan bütün amirlerime ve çalışma arkadaşlarıma çok teşekkür ederim. “Ortak Eğitim Programı” gibi bir uygulamanın, ilerde iş hayatımda fayda sağlayacağı düşüncesine o zamanda sahiptim. Bugün, bu programın faydasını daha iyi anlamaktayım. Bu bakımından iş hayatında boy göstermek isteyen arkadaşların bir an evvel işin içerisinde olması, bu tip ortak eğitim programlarını fırsat olarak görmeleri ve yapmalarının gerekliliğine olan inancım gün be gün artmaktadır. En önemli nedeni de önceden ve erkenden edinilen tecrübelerin, sonraki aşamalarda ve önem arz eden konularda ileriye yönelik gelişmiş bir öngörüye sahip olmanıza olanak tanımaktadır. Bu durum da pek çok açıdan sizin lehine olumlu neticeler doğurmaktadır. Özetle doğrudan şahsi veya kişisel olarak edinilen tecrübeler satın alınamadığı için, erkenden kazanılması son derece önemli bir avantaj sağlamaktadır.

TOBB ETÜ’den mezun olduktan sonraki zaman dilimi içerisinde geçirdiğiniz süreç ile ilgili bizlere ve okurlarımıza aktarmak istediğiniz deneyimleriniz var mı?
 

Mezuniyet sonrası memlekete dönüş yaptığım dönemde, kendimi bir şekilde çalışma hayatı içine katmak adına boş zaman geçirmeyecek şekilde sürekli aktif olmaya çalıştım. Yerel ve bölge dillerine olan hakimiyetim (Ana dilim Türkçe dahil toplam 5 dile hakim oluşum: Arnavutça, Sırpça, Boşnakça ve İngilizce) beni her zaman avantajlı konuma getirmiş ve uzun süre ayrı kaldığım memleketime tekrar alışma sürecini hızlandırmış ve kolaylaştırmıştır. Bu konuda esnaf olan ve dükkan işletmeciliğini yapan babamın keza çok faydasını gördüm ve bir süre kendisiyle seracılık, çiçek ve hafif peyzaj düzenleme alanlarında beraber çalışarak, bir yandan da ülke genelinde farklı olabilecek veya gelişmemiş bir sektörde nasıl bir girişimde bulunabilirim düşünceleri üzerine epey kafa yorduğumu hatırlıyorum. Her ne kadar kamu sektöründe çalışma fırsatım oluştuysa da, özel sektörde imkanlarımı zorlama yönünde ısrar ettiğimi biliyorum. Devamında tekrar özel sektörde boy gösteren ve “Home Group & Restoran Group” ve Otel işletmelerine yönelik İran menşeli kalite düzeyi son derece yüksek porselen yemek takımlarının satışını yapan yerel (Magma House SH.P.K) bir firmada yöneticilik yaparak, uzak kaldığım ülkemdeki ticaret profilini daha da yakından görme fırsatını elde ettim. Yaklaşık 2 yıllık bir iş hayatından sonra tekrar işletme bölümü üzerine yüksek lisans yapmak adına Türkiye’ye dönüş yaptım. Yüksek lisans serüveni, asıl amacım olmayıp arka planda araştırmasını yaptığım iş sektörüne ulaşmak adına bir basamak olup aslında ülkemde gelişmediğini gördüğüm ve sağlık sektörü ile alakalı olduğunu fark ettiğim bir alan olan işitme sektörünü daha yakından incelemek ve bu konuda yapacaklarımın imkanını görmek adına araştırmalarıma devam ettiğim bir yöntemdi. Yüksek lisans eğitimi için Balıkesir Üniversitesine kaydımı yaptıktan sonra ve kayıtlı olduğum dersleri verdikten sonra, arka planda araştırmasını yaptığım işitme sektörünün Türkiye’de öncülüğünü yapan işveren ve üreticileriyle tanışma fırsatını elde ettim. Bu sayede İstanbul’a taşınarak birkaç aylık çalışma ve tekrar araştırma süreçlerinden sonra bu işi ülkeme taşımaya karar verdim. Bu işin üreticisi olan Türkiye menşeli Earteknik firmasıyla anlaşarak, firmayı da temsilen ülkemde hizmet vermek üzere bir işitme merkezi adı altında ortaklaşa bir program içerisinde şirket kurulumunu gerçekleştirdik. Yaklaşık 2,5 yıllık başarılı ortak bir çalışma sonucunda, üretici firmanın 2015 yılı Türkiye de gelişen darbe girişimi olaylarından sonra oluşan bir takım olumsuzluklardan dolayı bulunduğu girişimden geri dönüş yapması sonucu oluşan boşluğu doldurmak ve işimize devam etmek açısından tek başıma hareket etmek üzere ortaklaşa çalıştığım firmam ile çalışmama son vererek “A-B-E L.L.C. “Qendra e Dёgjimit ABE” (Türkçesi: İşitme Merkezi ABE)” olan iktisadi kuruluşumuzu kurmaya karar verdim ve 7.7.2017 yılında başında bulunduğum işletmemizi kurmuş oldum. Bugün son derece profesyonel ve eğitimiyle bizzat ilgilendiğim çekirdek bir ekip ile her konuda hizmet veren işitme merkezimiz ABE ile ülke genelinde vatandaşlarımıza hizmet vermekteyiz.  
           

Şu anda Kosova’da şirket sahibisiniz. Şirketinizin kuruluş aşamasından bugün ki gelinen sürece kadar neler anlatmak isterseniz? Firma olarak neler yapıyorsunuz?
 

Şirketimizi kurduktan sonra kısa sürede ekibimizle vatandaşlarımızı doğru bilgilendirerek güven tazeledik. Kuruluşundan bu güne (2,5 yılı aşkın bir süreç) kadar geldiğimiz noktada çok şükür temeli sağlam ve işitme merkezi olarak alanımız ile alakalı her konuda ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza profesyonel düzeyde hizmet veren bir noktaya gelmeyi başarmış durumdayız. Bugün izlediğimiz politika ise, doğru insan kaynaklarını değerlendirerek genişlemeye ve işitme merkezleri olarak şubeleşmeye yöneliktir. Firma olarak medikal alanda ve işitme merkezi olarak, işitme kaybı olan vatandaşlarımıza çözüm olma noktasında uygun işitme cihazını kullanmasına yönelik işitme testlerini yapmaktayız. Devamında, işitme problem seviyesini belirledikten sonra, yine test sonucu ortaya çıkan işitme kayıp seviyesine göre uygun işitme cihazını kullanımına yönelik deneme yapıyoruz. Deneme sonrası kişiye göre yazılım üzerinden ayarlı işitme cihazını kulağına takarak, işitmede o güne kadar yaşadığı zorlukları en düşük seviyeye indirerek, kişiyi sosyal anlamda tekrar hayata ve çevresi ile iletişimde kalmasına vesile olacak önemli ölçüde işitmesini sağlıyoruz. Teknolojinin gelişmesiyle paralel olarak gelişen sektörümüzü sürekli takip ederek, işitme cihazları konusundaki ürün yelpazemizi geniş ve işlevsel tutmaya özen gösteriyoruz. Bu konuda doğrudan üretici firmalarla anlaşmalarımız mevcut olacak şekilde çalışıyoruz.   
 

Girişimci olmak isteyen mezunlarımıza verebileceğiniz tavsiyeler nelerdir?
 

Akla yatkın ve ulaşılabilir bir amacınızın olması çok önemli. Şüphesiz kolay ulaşılabilir bir amaçta olmamalı. Bu amaç birilerine göre ulaşılabilir ya da ulaşılamaz düsturuna göre değerlendirilmemelidir. Gerçeklik payı doğrultusunda ulaşılabilirliğine bakmalısınız. Her ne kadar her şeyin kesin olarak sonunu bilemezsek de, öngörü yönümüzü geliştirebiliriz. Bu da en başta bilgi birikimi ve tecrübe ile paralel gelişen temel yapı taşlarıdır. Ek olarak kanaatimce bir girişimcinin bilgisi dışında idealist yanı olmazsa olmazıdır diye düşünüyorum. Bu yönü gelişmemiş ancak diğer taraftan girişimci olmak isteyenlere tavsiye olarak, imkanını zorlaması ve mutlaka bu yönünü geliştirmesi gerektiğini ifade edebilirim. Aksi halde yaptığınız girişim yarıda kalır, üzülürsünüz. Özetle amacınız sizi hayat boyunca mutlu edebilecek bir yol üzere olmalıdır, bilginiz sizi çıktığınız bu yolda güvenceye alan ve ileriyi görmenize olanak tanıyan bir haritanız, ideal yanınız da bu yolda ilerlemek üzere yakıtınız olmalıdır. Geriye sarsılmaz bir irade ile bu yolda azimle çalışmak kalıyor. Bu bakımdan, girişimci arkadaşlarımıza başarılar dilerim.  

TOBB ETÜ Mezunlar Derneği olarak bizden beklentilerinizi öğrenebilir miyiz?
 

Mezunlar derneğimizden beklentimiz imkanları doğrultusunda yurt içi ve yurt dışı mezunlarımız üzerinde güçlü bir iletişim ağına sahip olacak şekilde, bizlerle iletişimde kalmaları ve özellikle geneli alakadar eden aktivite veya etkinliklerden haberdar olmamızdır. Derneğimizin biz mezunlara ve mezun olacak olanlara pek çok konuda bilgi edinebileceğimiz bilgi bankası noktasında referans olmalarını tavsiye niteliğinde rica edebilirim. Bu vesileyle, tekrar alakanıza ve tanıdığınız bu fırsat için teşekkür ederim.

 2020 yılının Şubat ayı konuğu olarak bizlere değerli zamanınızı ayırdığınız ve bizleri kırmadığınız için okuyucularımız ve TOBB ETÜ Mezunlar Derneği adına teşekkürlerimizi sunar, başarılarınızın devamını dileriz.