Emre Kaan Can 01.02.2016

2014 Eğitim-Öğretim Yılı Makine Mühendisliği Bölümü mezunumuz Emre Kaan Can’la keyif alarak okuyacağınız bir röportaj sizleri bekliyor… Başarılı portföyü ile dikkatleri üzerine çeken Emre Kaan Can kimdir? Kısaca kendinizden bahseder misiniz?

Çok eskiye gitmeden kısaca anlatmak isterim. Üniversite hayatımda elimden geldiğince derslere katılan, ödevleri yapan ve çalışan biriydim. Bunları yaptığımda eve çok fazla bir şey kalmıyordu. Böylece arkadaşlarla vakit geçirebiliyordum. Yoğun dönemler de arkadaşlarımla en çok vakit geçirdiğim dönemler oluyordu. Mezun olduktan sonra biraz stres başlamıştı çünkü okulumuz henüz mezun olacak kişilere yönelik bir çalışmayı tam oturtamamıştı ve mezunlar geleceğini planlayamadan mezun oluyordu. Bende derslerimin iyi olmasından dolayı ve akademik bir tecrübe edinmek adına yüksek lisansa başladım ve ufkumu baya geliştirdiğini söyleyebilirim. Yüksek lisansta bazen rahat bazen de yoğun dönemler oluyor. Rahat dönemlerde kendimi geliştirmeye çalıştım. Sonunda bulduğum bir fırsatta istediğim bir işe başladım. 

2014 Yılında Makine Mühendisliği bölümünde eğitiminize devam ederken zorlandığınız zamanlar oldu mu? 

Elbette oldu. Bazı sınavlar, projeler ve dersler gerçekten zorlayıcıydı. Bu dönemleri atlatmak ciddi emek ve zaman gerektiriyordu. Özelliklede bizim okulun 3 dönem olması ve bu dönemlerin çok yoğun geçmesi süreci iyice zorlaştırıyordu.

Ortak Eğitim geçmişiniz hakkında Yiğit Akü Malzemeleri A.Ş., TOFAŞ, FNSS Savunma Sistemleri A.Ş. gibi büyük firmalarda çalıştığınız dönemlerle ilgili olarak değerli takipçilerimize neler söylemek istersiniz? 

Bir hocamın tavsiyesi “Mesleğinle ilgili farklı dalları ortak eğitimde dene ve kendine uygun olanı seç.” idi. Bende bunu yapmaya çalıştım. Yiğit Akü Ortak Eğitimimi üretim ve planlama, ürün geliştirme ve takibi üzerine yaptım. Bir sonraki olan TOFAŞ’ta WCM adı verilen kalite, ürün ve yönetim geliştirme alanlarında bir hizmet sistemine dâhil oldum. Bu Ortak Eğitimim benim açımdan çok verimli geçti. Tabi bana o dönemde her şeyi öğreten amirlerime çok teşekkür ederim. FNSS de ise, Ar-Ge ve Ür-Ge alanında çalışma fırsatı buldum. Biraz tecrübe eksikliği çektiğimi itiraf etmem gerek ama gayet öğretici idi. Tüm ortak eğitimlerimin bir özeti olarak diyebilirim ki; sonuç kişinin ne istediğine ve ne kadar istediğine göre şekilleniyor. Buradan imkânım varsa okulumuza da önerilerim var; üretim metotları ve alternatif çözümler üzerine bir ders ya da dersler konulmalı ve öğrencilerin birebir alet kullanımı, sistem tasarımı, sistem modelleme ve teknolojik araştırmaya temas etmesi sağlanmalı. Ortak eğitimlerimde ve işe başladığımda bu konularda büyük eksiklikler yaşadım.

Mezuniyetinizden sonra TOBB ETÜ’de Nanoteknoloji bölümünde master yapmaya başladınız. Şu anda Roketsan’da çalışmakta olduğunuzu aynı zamanda da masterınıza devam ettiğinizi bilmekteyiz. Bu yoğun tempodan şikayetçi misiniz?

TOBB ETÜ‘de okuyup sonrasında mezun olan herkes dışarıdaki birçok insandan daha alışık oluyor yoğun tempoya. Ama evet bazen çok yorulduğum ve dinlenmek istediğim zamanlar oluyor.    

TÜBİTAK’ta burslu olduğunuz projelerinizden bahseder misiniz?  

Proje hidrojen yakıt pilleri ve onların geliştirilip sanayileştirilmesi odaklı bir projeydi. Bizde bu kapsamda birkaç tasarım ve modelleme yaptık. Hocalarımız ilgili yerlerle konuştuktan sonra patentleştirme sürecini başlattı ve bu şekilde 3 tane patent başvurumuz birçok da makalemiz oldu.

Sosyal Sorumluluk projeleri konusunda göz önünde bulunmayı sevmeyen bir kişi olarak katılım sağladığınız projelerden bahsedebilir misiniz?

İnsan bu dünyaya neden geliyor diye çok sorulur ve birçok sebep söylenir. Benim sebebim ise; bulduğumdan daha iyi bırakmak. Tabi bu illaki çok büyük adımlar atmayı gerektirmiyor, gücüm yettiğince mütevazı bir şekilde gerçekleştirmeye çalışıyorum idealimi. Bu çalışmaların çoğunu bir dernek altında ve bir ekip ile gerçekleştirdim. Çalışma alanımız olarak da doğa, çevre, hayvanlar ve tabi ki birinci önceliğimiz olan insanlara yardım edebilmek geliyor. Bu kapsamda özel çocuklarla pasta yapımı, çevre temizleme faaliyetleri, mutlu çocuk yetiştirme sanatı, tiyatrolar, müzik dinletileri, ziyaretler ve birçok faaliyette bir yerinden tutmaya bir şeylere yardım etmeye çalıştım. Bu vesileyle herkesi kendi ölçüsünde bir faaliyete katılmaya davet ediyorum.

TOBB ETÜ MED’in yapmış olduğu çalışmaları nasıl değerlendiriyorsunuz? Bizlerden beklentileriniz nelerdir?

TOBB ETÜ MED’in çalışmaları güzel ve daha yeni yeni başlıyor. Tabi okulumuzun yoğun ve zorlu temposu çok kişiyi yıpratıyor ve üzüyor. Bu kapsamda sadece mezunlara yönelik değil nedenin köküne inip mezun olacaklara yönelikte çalışması gerekiyor. Bir de okulumuzun bir dış algısı var herkese iş sağlamak gibi, bu algı da en çok MED üzerine yoğunlaşıyor. Bu noktada algıyı düzeltmekte fayda görüyorum. Daha çok çalışmak kardeşlik duygusunu geliştirmek birincil önceliğimiz olmalı diye düşünüyorum.

Derneğimizin komitelerinden olan Dayanışma Komitesinde sizi de aramızda görmekten mutluluk duyacağımızı belirtmek ister, çalışma hayatınızda başarılarınızın devamı dileriz.