2014 Eğitim-Öğretim
Yılı Makine Mühendisliği Bölümü mezunumuz Emre Kaan Can’la keyif alarak
okuyacağınız bir röportaj sizleri bekliyor… Başarılı portföyü ile dikkatleri
üzerine çeken Emre Kaan Can kimdir? Kısaca kendinizden bahseder misiniz?
Çok
eskiye gitmeden kısaca anlatmak isterim. Üniversite hayatımda elimden
geldiğince derslere katılan, ödevleri yapan ve çalışan biriydim. Bunları
yaptığımda eve çok fazla bir şey kalmıyordu. Böylece arkadaşlarla vakit geçirebiliyordum.
Yoğun dönemler de arkadaşlarımla en çok vakit geçirdiğim dönemler oluyordu.
Mezun olduktan sonra biraz stres başlamıştı çünkü okulumuz
henüz mezun olacak kişilere yönelik bir çalışmayı tam oturtamamıştı ve mezunlar
geleceğini planlayamadan mezun oluyordu. Bende derslerimin iyi olmasından
dolayı ve akademik bir tecrübe edinmek adına yüksek lisansa başladım ve ufkumu
baya geliştirdiğini söyleyebilirim. Yüksek lisansta bazen rahat bazen de yoğun
dönemler oluyor. Rahat dönemlerde kendimi geliştirmeye çalıştım. Sonunda
bulduğum bir fırsatta istediğim bir işe başladım.
2014 Yılında Makine
Mühendisliği bölümünde eğitiminize devam ederken zorlandığınız zamanlar oldu
mu?
Elbette
oldu. Bazı sınavlar, projeler ve dersler gerçekten zorlayıcıydı. Bu dönemleri
atlatmak ciddi emek ve zaman gerektiriyordu. Özelliklede bizim okulun 3 dönem
olması ve bu dönemlerin çok yoğun geçmesi süreci iyice zorlaştırıyordu.
Ortak Eğitim geçmişiniz hakkında Yiğit Akü
Malzemeleri A.Ş., TOFAŞ, FNSS Savunma Sistemleri A.Ş. gibi büyük firmalarda
çalıştığınız dönemlerle ilgili olarak değerli takipçilerimize neler söylemek
istersiniz?
Bir
hocamın tavsiyesi “Mesleğinle ilgili farklı dalları ortak eğitimde dene ve
kendine uygun olanı seç.” idi. Bende bunu yapmaya çalıştım. Yiğit Akü Ortak
Eğitimimi üretim ve planlama, ürün geliştirme ve takibi üzerine yaptım. Bir
sonraki olan TOFAŞ’ta WCM adı verilen kalite, ürün ve yönetim geliştirme
alanlarında bir hizmet sistemine dâhil oldum. Bu Ortak Eğitimim benim açımdan
çok verimli geçti. Tabi bana o dönemde her şeyi öğreten amirlerime çok teşekkür
ederim. FNSS de ise, Ar-Ge ve Ür-Ge alanında çalışma fırsatı buldum. Biraz
tecrübe eksikliği çektiğimi itiraf etmem gerek ama gayet öğretici idi. Tüm
ortak eğitimlerimin bir özeti olarak diyebilirim ki; sonuç kişinin ne
istediğine ve ne kadar istediğine göre şekilleniyor. Buradan imkânım varsa
okulumuza da önerilerim var; üretim metotları ve alternatif çözümler üzerine
bir ders ya da dersler konulmalı ve öğrencilerin birebir alet kullanımı, sistem
tasarımı, sistem modelleme ve teknolojik araştırmaya temas etmesi sağlanmalı.
Ortak eğitimlerimde ve işe başladığımda bu konularda büyük eksiklikler yaşadım.
Mezuniyetinizden sonra TOBB
ETÜ’de Nanoteknoloji bölümünde master yapmaya başladınız. Şu anda Roketsan’da
çalışmakta olduğunuzu aynı zamanda da masterınıza devam ettiğinizi bilmekteyiz.
Bu yoğun tempodan şikayetçi misiniz?
TOBB
ETÜ‘de okuyup sonrasında mezun olan herkes dışarıdaki birçok insandan daha
alışık oluyor yoğun tempoya. Ama evet bazen çok yorulduğum ve dinlenmek
istediğim zamanlar oluyor.
TÜBİTAK’ta burslu olduğunuz projelerinizden bahseder misiniz?
Proje
hidrojen yakıt pilleri ve onların geliştirilip sanayileştirilmesi odaklı bir
projeydi. Bizde bu kapsamda birkaç tasarım ve modelleme yaptık. Hocalarımız
ilgili yerlerle konuştuktan sonra patentleştirme sürecini başlattı ve bu şekilde
3 tane patent başvurumuz birçok da makalemiz oldu.
Sosyal Sorumluluk projeleri konusunda göz
önünde bulunmayı sevmeyen bir kişi olarak katılım sağladığınız projelerden
bahsedebilir misiniz?
İnsan
bu dünyaya neden geliyor diye çok sorulur ve birçok sebep söylenir. Benim
sebebim ise; bulduğumdan daha iyi bırakmak. Tabi bu illaki çok büyük adımlar
atmayı gerektirmiyor, gücüm yettiğince mütevazı bir şekilde gerçekleştirmeye
çalışıyorum idealimi. Bu çalışmaların çoğunu bir dernek altında ve bir ekip ile
gerçekleştirdim. Çalışma alanımız olarak da doğa, çevre, hayvanlar ve tabi ki
birinci önceliğimiz olan insanlara yardım edebilmek geliyor. Bu kapsamda özel
çocuklarla pasta yapımı, çevre temizleme faaliyetleri, mutlu çocuk yetiştirme
sanatı, tiyatrolar, müzik dinletileri, ziyaretler ve birçok faaliyette bir
yerinden tutmaya bir şeylere yardım etmeye çalıştım. Bu vesileyle herkesi kendi
ölçüsünde bir faaliyete katılmaya davet ediyorum.
TOBB ETÜ MED’in yapmış olduğu çalışmaları
nasıl değerlendiriyorsunuz? Bizlerden beklentileriniz nelerdir?
TOBB
ETÜ MED’in çalışmaları güzel ve daha yeni yeni başlıyor. Tabi okulumuzun yoğun
ve zorlu temposu çok kişiyi yıpratıyor ve üzüyor. Bu kapsamda sadece mezunlara
yönelik değil nedenin köküne inip mezun olacaklara yönelikte çalışması
gerekiyor. Bir de okulumuzun bir dış algısı var herkese iş sağlamak gibi, bu
algı da en çok MED üzerine yoğunlaşıyor. Bu noktada algıyı düzeltmekte fayda
görüyorum. Daha çok çalışmak kardeşlik duygusunu geliştirmek birincil
önceliğimiz olmalı diye düşünüyorum.
Derneğimizin komitelerinden olan Dayanışma
Komitesinde sizi de aramızda görmekten mutluluk duyacağımızı belirtmek ister,
çalışma hayatınızda başarılarınızın devamı dileriz.