2020 Yılının son röportajını Uluslararası
Girişimcilik’17 Mezunumuz Asude Esma Özdemir ile gerçekleştirdik. Asude Hanım
sizi daha yakından tanıyabilmemiz için biraz kendinizden bahsedebilir misiniz?
1993 yılında Ankara’da Özdemir
ailesinin ikinci çocuğu olarak dünyaya geldim. Tüm hayatımı esnaf ve daima
yeniliklere ve eğitime açık kalabalık bir ailenin parçası olarak Ankara’da
geçirdim. Lise eğitimimi Ankara Prof. Dr. Mehmet Kaplan Sosyal Bilimler
Lisesinde tamamlayarak 2012 yılında tek hedefim ve 1. tercihim olan TOBB ETÜ
Uluslararası Girişimcilik bölümünü tam burslu olarak kazandım. Eğitim hayatım boyunca alanında uzman birçok
öğretim görevlisiyle fikir alışverişleri yaparak eğitimimi tamamladım ve 2017
yılında mezun oldum. Ortak Eğitime gittiğim kurumlar tarafından çağırılmış
olsam da kariyer planıma uymadıkları için birkaç ayı doğru iş yerini aramakla
geçirdim. Ve 2017 yılı sonlarına doğru halen çalıştığım ASAL İthalat ve İhracat
firmasında işe başladım. Şu an kariyerime Dış Ticaret Uzmanı olarak devam
etmekteyim.
Okuduğunuz bölümün Rusça eğitiminin oldukça
başarılı olduğundan bahsetmiştiniz. TOBB ETÜ’nün Uluslararası Girişimcilik bölümünü
merak eden öğrencilerimiz için bölüm hakkında bilgi vermek ister misiniz? Bu
bölümde okumanın size sağlamış olduğu avantajlar nelerdir?
Bölümümüzü merak edenlere bilgi
vermekten mutluluk duyarım. Kendi perspektifimle başlayacak olursam, ben her
zaman çok uluslu ve global projelerde yer almak, farklı kültürlerin bakış
açılarıyla hayatımı zenginleştirmek istedim. Uluslararası Girişimcilik bölümü,
size bu fırsatı halen öğrenciyken sunuyor. Üç dönem Moskova Devlet
Üniversitesinde eğitim alıyorsunuz. İlk dönem ileri Rusça hazırlık, diğer iki
dönemse ekonomi, matematik gibi alan derslerini içeriyor. Zamanımızda yaşanan
bazı siyasi gerginlikler nedeniyle biz sadece iki dönem gitmek durumunda kaldık.
Bu iki dönem de hayatımda kendimi en fazla geliştirdiğim, farklılıklara kendimi
açtığım ve keyifle geçirdiğim zamanlar oldu. Rusça Felsefeyi deneyimlemek benim
için gerçekten de beynime yeni kıvrımlar kattığım bir zaman dilimiydi. Bölümümüzün Rusça eğitimi
gerçekten çok başarılı. Harika ve çok özveriyle çalışan anadili Rusça olan çok
yetkin bir eğitmen kadrosu var. Özellikle Rusça hazırlık döneminde yeni
öğrendiğim dil ve kültürle birlikte çok farklı bakış açıları geliştirme fırsatı
buldum. Bu dönemi hatırladıkça mutlu oluyorum. İyi ki bu bölümü seçtim diyorum.
TOBB ETÜ’de dili sevdirerek öğretmek konusunda çok başarılı bir eğitim süreci
var. Sonrasında tüm bu evrimle eğitimin meyvesini Rusya’da dil eğitimine
gittiğinizde topluyorsunuz. Dil eğitimini, koca bir ülkede kurulduğu gün
Öğrenci Günü olarak kutlanan Moskova Devlet Üniversitesinde almak harika bir
deneyimdi, diyebilirim.
Şuan İsveç’te Girişimcilik ve
İnovasyon üzerine master programlarına başvuru sürecindeyim ve üniversitelerin
çoğundan eğitimim hakkında olumlu geri dönüşler alıyorum.
Şu anda Asal İthalat İhracat firmasında Dış
Ticaret Uzmanı olarak çalışmaktasınız. Çalıştığınız firma ilgili neler söylemek
istersiniz?
ASAL İthalat ve İhracat 2011
yılında resmi olarak ticaret hayatına başlamış genç bir firma olmasına rağmen örgüt
yapısı oturmuş ve sürekli gelişmekte olan bir firmadır. Sektörünün öncü
markalarıyla güçlü tek yetkili distribütörlük anlaşmaları yaparak Türkiye’nin
dört bir yanına bayii ve servis ağıyla hizmet sağlıyor. Mottomuz; “Birlikteysek
Gücümüz Değerli!”. Bu nedenle insan merkezli yapıcı bir çalışma ortamımız var.
Kaliteye ve kalitenin
markalaşmasına önem veren, distribütörlüğünü yaptığı tüm markaları en iyi
şekilde temsil etmeye çalışan erdemli bir firma. Geçen sene, Eibenstock,
Samedia, Diager, Kemper, Markal gibi devlerle yıllardır devam eden ticaretimize
en güncel olarak eklenen Kore malı KEYANG ürünleri için KOTRA Kore’den bir
devlet desteği alarak çok güzel pazarlama ve marka bilinirliği aktiviterinde
bulunduk.
Covid-19 nedeniyle bu yıla
planladığımız neredeyse hiçbir aktiviteyi gerçekleştirememiş olsak da
önümüzdeki yıllardan ümitliyiz.
Dış ticaret ile ilgili geleceğe dönük öngörülerinizi
öğrenebilir miyiz?
İhracat konusunda yaptığım
işlemler göz önünde bulundurulduğunda dış ticaretin sadece ithalat kanadına
yorum yapabilirim aslında. Buradan bakıldığında durumlar, kurlardaki
beklenmedik dalgalanmalar nedeniyle çok iç açıcı gözükmüyor aslında. Risk
öngörülerimiz tarihte görülmedik oranlarda sapmalara uğrayabiliyor. Ama Türkiye
olarak biz ne günler gördük. Her zaman da bu zorlukların üstesinden gelip
mevcut koşulları optimize etmenin yollarını bulduk. Globalleşen bir dünyada
ithalatsız ve ihracatsız bir yapılanmanın olması namümkün. Bu nedenle dış
ticaretin bugünün ve geleceğin vazgeçilemez mesleklerinden biri olduğunu
düşünüyorum.
Kar amacı gütmeyen birçok projenin
içerisinde gönüllü olarak çalışmalarını sürdüren Asude Esma sosyal hayatında
neler yapar?
Normalde, Kasım aylarında kitap
yazmaya bayılırım. Amerika’da başlayan ve açılımı National Novel Writing Month
olan NaNoWriMo aktivitesi kapsamında Kasım ayı boyunca 50bin kelimelik bir
taslak kitap yazmayı hedeflerim her yıl. NaNoWriMo, biraz daha amatörlere
yazarlık deneyimini tattırmak için başlamış bir gelenek. 2019 yılı Kasım ayında
NaNoWriMo Ankara temsilcisi olarak, 20den fazla kişiyi bir araya getirdim ve 1
ay boyunca kitap yazma maratonuna girdik. Hiçbirimiz hedeflediğimiz 50bin
kelime baremine ulaşamamış olsak da pek çok farklı disiplinden farklı ilgi
alanlarındaki kişilerin bir araya gelip ortak bir hedefle fikir alışverişleri
yapması çok etkileyiciydi. Bu yılsa herkes evlerine kapandığı için kendimizde
yeterli motivasyonu bulamadığımız için Kasım’ı daha ziyade kitap okuyarak
geçirdik . Daha çok küçükken beynimi
meraklı bir sünger olmaya yönlendiren annemin katkılarıyla en ufak bir soru
işaretinin peşinden giden bir insan oldum. Sanırım bu nedenle kendi iş alanım
dışında farklı konular üzerinde derinlemesine bilgi edinebileceğim atölyelere
katılmaktan çok keyif alıyorum. Bunun hem dünya görüşümü genişlettiğini hem de
çok farklı alanlarda yeni kişilerle tanışmama büyük katkı sağladığını
söyleyebilirim. Katıldığım atölyelerin bazıları şu konular üzerineydi Theta
Healing, İsim Analizi, Kolloidal Sular, Koku, Para, Yoga ve Çakralar, Kadim
Tıp, Suluboya, Yemek, Örgü, Dikiş, Takı Tasarımı, Üretken Düşünme. Bu atölyeler
içinde beni en çok etkileyen ve hayat akışımı değiştirenlerinin Theta Healing,
Yoga, Çakralar ve İsim Analizi olduğunu düşünüyorum. Aslında hepsi
birbirleriyle bağlantılı prensipler. İş hayatının yoğun, stresli ve eril
enerjisinden bir kaçış ve rahatlama alanı olarak ve stres altında dengeleri
şaşan çakraları düzenlemek için Yoganın; kendini keşfetmek, neleri daha iyi
yapabilirsin, hayatta aslında neler mümkün gibi soruların yanıtını bulma
konusunda Theta Healing ve İsim Analizinin bana katkıları gerçekten kelimelerle
ifade edilemeyecek kadar çok. Benim başarı algım sadece meslekî bir kariyer
üzerinden değil, daha çok kümülatif bir yaşam şekli. Hayatın hangi alanlarında
neler yaptığıyla ilgilenirim kişilerin. Kendine ne kadar zaman ayırıyor,
kendini de süreçte geliştiriyor mu? Farklı alanlarla ilgilenen
insanlar arasında ortak noktalar bulup hepsini bir araya getirmeyi severim.
“Benim arkadaşım senin de arkadaşın” felsefesiyle ilerleyen sosyal bir yanım
olduğu için arkadaş çevrem birbirlerini tanıyan küçük bir kabile gibi oldu.
Gerçi bazen kimi kiminle tanıştırdığımı unutup bahsettiğim son derece ilgisiz
bir kişi hakkında arkadaşımın “ben onu tanıyorum zaten” yorumuyla şoka
uğrayabiliyorum.
TOBB ETÜ MED ile ilgili düşüncelerinizi
öğrenebilir miyiz?
Mezun dernekleri bir
üniversitenin en önemli, en büyük güç kaynağıdır. Bir üniversiteyi başarılı
yapan şeyin, verdiği mezunların başarıları olduğunu düşünüyorum. Ne kadar güçlü
bir mezun ağınız varsa o kadar güçlü ve başarılı bir üniversitesinizdir. TOBB
ETÜ’lü olmanın bir ayrıcalık olduğunu düşünüyorum ve er ya da geç dünyada
markalaşacağımıza inanıyorum.
Öncelikle Mezunlar Derneğimizin aktif
çalışmaları için sizlere teşekkür ediyorum. Bunca mezunu bir araya getirmek ve
ağlarımızı güçlendirmek için yaptığınız çalışmalar çok kıymetli. Umarım bu
pandemi süreçleri atlatıldığında kaldığımız yerden güzel aktivitelerimize devam
ederiz.
Bu sayınızda bana yer verdiğiniz
için çok teşekkür ederim. Beni okuyan TOBB ETÜ öğrencilerimize de “Pes etmeyin,
sizi aramızda görmek istiyoruz!” mesajını iletmek istiyorum. Sağlıkla kalın.
Röportajımız burada sonlanırken size bir kez daha teşekkür eder; birlik beraberlik, sağlık ve huzur dulu bir yıl geçirmesini dileriz.