TOBB
ETÜ Mezunlar
Derneği ,Kasım ayı Röportajlar köşesinde bu ay, İşletme Bölümü 2016 Mezunumuz
Chobani şirketinde görev alan, Mehmet Akif
ULUKAYA’yı ağırlıyor.
Mehmet Akif Ulukaya kimdir?Akif Bey,bize biraz kendinizden bahsedebilir misiniz
?
Kısaca
kendim için ürün geliştirme heveslisi diyebilirim aslında bulunduğum pozisyonda
ürünlerin pazarlama stratejisi, teknik yönden geliştirilmesi ve piyasaya arzı ile ilgili her şey beni
tanımlamaya yetiyor.
Profesyonel
hayat dışında ise kısaca eğlenmeyi ve müziği
seven, doğa aktiviteleriyle yakından ilgilenen birisiyim. Şanslıyım ki yaşadığım
yer Brooklyn ve burası bu aktiviteler açısından gayet zengin bir yer.
Son
3 yıldır Brooklyn’de yaşıyorum. Daha öncesinde de Melbourne, Avustralya ve
Malaga/İspanya’da yaklaşık 2 sene yaşadım. Yani uzun süredir Türkiye dışında
yaşamaktayım.
TOBB ETÜ’yle olan hikayeniz nasıl başladı? TOBB ETÜ’de
geçirmiş olduğunuz eğitim-öğretim yıllarınız ile ilgili bizlerle neler
paylaşmak istersiniz?
Okul seçmek çok kritik bir karar ve lise çağındaki
gençlerin çoğunda bu bilincin oluşmaması gayet doğal.Ben şanslıyım ki o yaşta bana
o bilinç ailem tarafından belli ölçüde aşılanmıştı ve sadece okul seçmediğimi biliyordum. TOBB ETÜ’yü tercih öncesi ziyaret ettiğimde ortak eğitimi
duydum ve hemen sonrasında büyük ölçüde kararımı vermiştim. Hep aklımda yurt dışında
staj yapma ve yurt dışına yerleşme fikri vardı. TOBB ETÜ ile bunun mümkün olacağına
inandım ve tercih ettim. Hayatım değişti.Okul yıllarım gayet keyifli ve eğitim dolu geçti.
New York’ta yaşayınca TOBB ETÜ’de ne kadar iyi bir teorik eğitim aldığımı daha iyi
anladım. Bu durum bilakis çok önemli çünkü insan yabancı bir çevrede yaşarken kendine
daha özgüvenli olmak zorunda. Çevremdeki insanlardan daha iyi eğitim aldığımı bilmekte
bana önemli bir özgüven sağladı.
Üniversite
hayatınız boyunca ortak eğitimlerinizi yurtdışında yaptığınızı belirttiniz.Yurt
dışında ortak eğitimini yapmak isteyen öğrencilerimize tavsiyeleriniz
nelerdir?Ortak Eğitim modelinin iş hayatınızda size ayrıcalık sağladığına
inanıyor musunuz?
Kesinlikle
inanıyorum. Çoğu insan yaparak öğrenir ve ortak eğitim yapmak için müthiş bir fırsat.
Buna ek olarak,New York’ta ortak eğitim yapmak bana kültüre önceden adapte olmanın
yollarını açtı ki bence kültürel adaptasyon
her şeyden daha önemli yurtdışında yaşayanlar için.
Ortak
eğitimi yapacak arkadaşlara tavsiyem, stajyerlere gerçekten yaparak öğrenme fırsatı
tanıyan şirketleri tercih etmeleri. Genelde şirket kurumsallığı arttıkça,
stajyerlerin öğrenme eğrisi de o kadar yükseğe çıkıyor.
Yurt
dışında ortak eğitim düşünen arkadaşları da en önce tebrik ediyorum çünkü gerçekten
cesur bir düşünce.Sonra onlara tavsiyem de gelecekte istedikleri kariyeri düşünerek
tercih yapmaları. Sadece yurt dışı cazibesi ve heyecanını düşünerek istedikleri
kariyer açısından yanlış bir sektör ya da şirket seçmek çokça duyduğum pişmanlıklar
arasında.
Farklı
kültürler başta korkutucu gelir ama ilerlemek için o kültüre adaptasyon belli
ölçüde şart.Bunu da ancak yabancı kültürü eleştirmeyi, garipsemeyi bırakıp kültürün
içindeki güzel, heyecanlı farklılıkları deneyimleyip benimseyerek yapabiliyor insan.
En azından benim için böyle gelişmişti.
Kariyer hayatınıza mezuniyetinizden
kısa bir süre sonra yurtdışında ismini çokça duyduğumuz yoğurt pazarının lideri
olan ‘Chobani’şirketi ile başladığınızı ve hala devam ettiğinizi bilmekteyiz.Bu
süreç
nasıl ilerledi biraz bizlere
bahsedebilir misiniz ?
Mezun olduktan hemen sonra
Chobani Avusturalya şirketinde marka yöneticisi olarak başladım. Daha önceki
Chobani stajlarımda kazandığım iletişimler aracılığıyla bu işe başvurmuştum. Avusturalya
benim için çok heyecanlı ve başarılı geçti. Orada en fazla marjinal satış
rakamına ulaşan Ay takvimi yılbaşına
özel sınırlı zamanda üretilen bir ürün geliştirdim. Özellikle paketlemesi çok
ses getirdi ve ödül aldı. Amerika Chobani’nin bile okyanus ötesinden dikkatini
cezbetti.
Amerika’daki Chobani o dönemde “limitli
ürün” stratejisini revize etmeyi planlıyordu ve Avustralya modeline ilgiliydi. Ben de
bu yeni stratejinin yeni ürünleri tasarlamak üzere Amerika Chobani’ye transfer
oldum ve burada Yeni Ürün geliştirme departmanında başladım. Serüven kısaca
böyle ve hala daha çok başındayım.
Ne kadar süredir New York’ta
yaşamaktasınız? Bu süreçte kariyer hayatınızda sizi heyecanlandıran
projeleriniz oldu mu ve firma ile ilgili yeni projeler var mıdır ?
Daha önce de bahsettiğim gibi son
3 yıldır New York’ta yaşamaktayım ve bu süre boyunca bir çok önemli projede yer
aldım. Bu işin en güzel yanı tat ve paketlenmesine yıllarca kafa yorduğunuz bir
ürünün sonunda piyasaya çıkması ve tüm insanlar tarafından bazen benimsenmesi.
Bu tarz projelerde tam zamanlı olarak çalışıyorum. Ama bunun dışında en gurur duyduğum
proje yaklaşık 20 milyon Dolarlık bir verimlik projesinin liderliğini yaptığım
bir proje. Hala devam ediyor ve aralık ayının ortasında sonuçlanmasını
bekliyoruz. Pandemi döneminde üretici enflasyonu %20 civarında yükseldi ve
enflasyonu sıfıra indirgemek için verimlilik projeleri tüm sektörde en
öncelikli faaliyet listesinde başta yer alıyor.
ABD’de yoğun iş temponuzun yanı
sıra zamanınızı nasıl geçiriyorsunuz? Sosyal hayatında Akif Ulukaya neler yapar
?
Eğlenmeyi ve müzikli partileri
severim. Genelde minimalist tekno çalan DJ’lerin partilerini takip ediyorum. Bunun
dışında doğa aktiviteleri ve aşçılık üzerine yoğun ilgim var. Bu iki alanda da
ilerlemeyi çok istiyorum. Aşçılıkta kırmızı et üzerinde Anadolu’daki yöresel
pişirme tekniklerini çalışıyorum, bu teknikler New York’ta henüz yok ama ben
müthiş bir potansiyel olduğuna inanıyorum. New York’ta otantik mutfaklar ve
tabaklar yemeğin yanı sıra farklı bir deneyim olarak görüldüğü için çok talep
görüyor. Bazen kamp yaptığımda Anadolu’daki fırınlama ya da kamp ateş üzerinde
pişirme tekniklerini deniyorum.
Ayrıca sosyal sorumluluk
projelerinde gönüllü görev alıyorum. New York’ta “Shelter” denilen aş evleri ve
benzer kuruluşlarda evsizlere etkinlik ve yemek düzenlenmesi projelerinde
çalışıyorum. Bazen tabaklara yemek doldurup yüzlerce insana servis yapıyoruz arkadaşlarımla
.
New York’ta yaşayan diğer
mezunlarımız ile iletişim halinde misiniz ve son olarak TOBB ETÜ ailesinin bir
bireyi olarak Mezunlar Derneğimiz ile ilgili düşünceleriniz ve beklentileriniz nelerdir?
Hayır
iletişimde değilim fakat olmayı gerçekten çok isterim. Mezunlar Derneği olarak
böyle bir bağlantıya öncülük ederseniz de bana çok büyük bir şey kazandırmış olursunuz.
Sizden bu konuyla ilgili yardımlarınızı talep ediyorum. Aslında mezun
buluşmaları beklentim her zaman hayalimdi diyebilirim.Boğaziçi ve ODTÜ gibi
okulların New York’ta mezunlar derneği etkinlikleri oluyor. Ben de hep içimde
keşke TOBB ETÜ’nün de böyle bir topluluğu olsa diye geçiriyorum. Umarım ileride
böyle bir oluşum gelişir.
2021 yılının Kasım ayı konuğu olarak bizlere değerli
zamanınızı ayırdığınız ve bizleri kırmadığınız için okuyucularımız ve
TOBB ETÜ Mezunlar
Derneği adına
teşekkürlerimizi sunuyor,başarılarınızın artarak devam etmesini diliyoruz..