Ben Merve Akçam, 10 Eylül 1987 Ankara doğumluyum.Annem içmimarlık babam ise inşaat mühendisliği mezunu.Babam özel sektörde çalışmaya devam etmekte,annem ise çalışmak yerine 3 kız çocuğunun mimarı olmayı tercih etmiş. 3 kız kardeşten ben en büyüğüyüm.Diğer iki kız kardeşim hala okumaktalar.Benim ise öğrenim hayatım Büyük Kolej’de başladı. İlk,orta ve lise öğrenimimi orada tamamladıktan sonra lisans eğitimim için Tobb Etü’yü seçtim.
TOBB ETÜ’de eğitiminizi tamamladıktan sonra neler yaptınız?
Tobb Etü İşletme bölümünden mezun olduktan sonra İngiltere’de yüksek lisans yapmaya karar verdim ve University of Leicester’da Finans masterı yaptım. İngiltere’deki okullar lisans ve yüksek lisans başvurularında her ne kadar ingilizce sınavı olarak IELTS’i tercih etseler de TOEFL sınavını da kabul ediyorlar.Tobb Etü’de hazırlıktan mezun olana kadar, TOEFL sınav sistemine alıştığım ve birkaç kere girmiş olduğum için İngiltere’ye giderken de TOEFL sınavına girdim.Hem okulda aldığım ingilizce eğitimi (özellikle TOEFL için yapılan ek ders ve kurslar) hem de mezun olduktan sonra kısa süreliğine gittiğim TOEFL kursu sayesinde çok da zorlanmadan istenilen puanı alarak yüksek lisans programına kabul edildim.1 senelik yüksek lisans eğitimimi tamamladıktan sonra da Türkiye’ye dönerek PwC İstanbul ofisinin Denetim departmanında denetim assistanı olarak işe başladım.2 sene asistanlık görevimi tamamladıktan sonra terfi ederek denetim ekip şefi pozisyonuna geldim. Ekip şefliğimin 2. yılını doldurmak üzereyim.Seneye ise müdür yardımcılığı pozisyonuna yükseleceğim.
Üniversitedeyken böyle bir kariyer planınız var mıydı?
Üniversitedeyken böyle bir kariyer düşüncem yoktu. Daha çok ne yapmam gerektiğine karar verebilmek için üniversitenin imkanlarından elimden geldiğince yararlanmaya çalıştım.Ortak eğitimlerimi Ankara, İstanbul ve İtalya'da pazarlama, kurumsal satış ve müşteri ilişkileri gibi farklı departmanlarda yaptım.Her ortak eğitim deneyimimi farklı firmaların farklı departmanlarında tamamlayarak benim için hangi sektörün, hangi alanın hatta hangi şehir veya ülkenin daha uygun olduğuna karar vermeye çalıştım. Hepsinden de ayrı ayrı zevk aldım. Hatta pazarlama alanında devam etmek istiyordum. Ancak finans alanında eksikliğimi farkederek ve yakın gelecekte globalleşen dünya ile finansın daha da önemli bir bölüm olacağını düşünerek yüksek lisansımı bu alanda yapmayı tercih ettim.İş olarak ise 4 büyük olarak geçen denetim firmalarını duyuyordum ama ileride bu firmalardan birinde çalışacağımı aklımdan geçirmezdim.
İş hayatınızda size sunulan imkânlardan bahsedebilir misiniz?
Denetim firmaları şirket yapısı ve kültürü olarak özel sektördeki diğer firmalara göre çok farklı. Şirketin kurumsal ve internasyonel olması size çok büyük katkılarda bulunuyor.Şirketin exchange programlarıyla dünyadaki diğer PwC ofislerinde 2 seneye kadar çalışma imkanı sunuluyor.İstenilen performansı gösterdiğiniz, sorumluluklarınızı yerine getirdiğiniz takdirde bir sonraki sene hangi pozisyonda çalışacağınız daha şirkete girdiğiniz anda belli. Bu da kısa ve uzun vadeli kariyer planınızın hazır olduğu anlamına geliyor.Bu yapı beraberinde şirket içi yardımlaşma ve desteği de üst düzeye çıkarıyor.Çünkü yükselmeniz için diğer şirketlerin aksine, içinizden birinin seçilmesi gerekmiyor, ya da üstteki müdürünüzün işten ayrılması gerekmiyor.Örneğin İstanbul ofisinde denetim departmanında görev alan 14 kıdemli müdür, 20 müdür, 10 müdür yardımcısı var.Bunlarla birlikte firma, kişisel olarak size çok büyük yatırımlarda bulunuyor Normal bir firmada öğreneceğiniz UFRS Standartları, SPK düzenlemeleri ve raporlamaları, bağımsız denetim prosedürleri, genel muhasebe gibi konuları burada 3-4 ay gibi kısa bir sürede öğrenme ve uygulama fırsatı buluyorsunuz.Sürekli farklı firmaların, farklı sektörlerin denetim ve raporlamasında bulunarak farklı case’leri görme fırsatınız oluyor. Bu dinamik yapısı sayesinde monotonlaşmayan bir işiniz oluyor.
Mesleğinizin sizi zorlayan yönleri var mı?
Elbetteki her iş gibi bu mesleğin de zorlayıcı yönleri var.2 senelik asistanlık sürecinin sonunda ekip şefi olarak rol almaya başlıyorsunuz.Bu bir anda sorumluluklarınızın artması demek oluyor.Çünkü ekibinizi yönlendirmek, ekibinizi eğitmek, işi öğretmek ve koordine etmek, müdürünüzü bilgilendirmek, müşteriyi bilgilendirmek, ekip ve müşteri arasında iletişimi sağlamak, denetim planlamasını yapmak uygulamak, kontrol etmek, finansal raporlama sürecini doğru yapmak ve yönetmek işlerinin hepsi sizin sorumluluğunuz da oluyor.Sorumluluklarınızı yaparken sadece teknik bilgi birikiminizin güçlü olması yeterli olmuyor ayrıca sıra soft skillerinizin, insan ilişkilerinizin, stresle başa çıkma kabiliyetinizin, risk bazlı düşünme ve öncelik sırasını doğru yapabilme becerinizin de gerektiğini gösteriyor.Ayrıca proje bazlı çalıştığımız için belli deadlinelara uymak ve belirtilen sürelerde bütün işleri toparlamamız gerektiği gerçeği gerçekten bazı dönemlerde (özellikle Ocak-Nisan ayları arası) çok yoğun çalışmamızı gerektiriyor. Sabah akşam ,hafta içi,hafta sonu demeden çalışıyoruz.Bu da gerçekten yorucu, uykusuz ve stresli zamanlar demek oluyor. Bu yüzden iş-yaşam dengesini kurmakta gerçekten zorlanılıyor.
Geleceğe yönelik hedefleriniz/kariyer planlarınız nelerdir?
Benim hedefim PwC’de ekip şefliğimi tamamlayıp bu 3-4 senede aldığım tecrübe ve bilgi birikimiyle ne yapacağıma karar vermiş şekilde kendi işimi yapmaktı ama 4. senemi bitiriyor olmama rağmen bu şirkette kalmaya devam edeceğim önümüzdeki birkaç sene daha.Sanırım, şirketin bu farklı yapısı ve kültürünün bağımlısı haline geliyorsunuz, bazen yoğunluktan çok bunalıp farklı iş arama süreçlerine girseniz de bir türlü o kararı veremiyorsunuz.Çünkü bıraktığınız arkadaşlar gerçekten de başka firmalarda olmayacak. Bunun değerlendirmesinin iyi yapılması gerekiyor. Şu an yurtdışı exchange programına başvurularımı yaptım, Amerika’daki PwC ofislerinden haber beklemekteyim. Eğer yurtdışında çalışma fırsatım bu sene olmaz ise İstanbul’daki ofiste denetim müdür yardımcısı pozisyonunda çalışmaya devam edeceğim.
Bizlere zaman ayırdığınız için çok teşekkür ederiz.
Asıl ben çok teşekkür ediyorum hem sizlere hem de okulumuza bize sunduğu imkanlar ve kattığı değerler için.
