Eylül ayı Röportajlar köşesi konuğumuz İşletme’ 13
Mezunumuz Baran Türk. Baran Bey, bize kendinden bahseder misin? Baran Türk
kimdir?
1988 yılında Diyarbakır’da doğdum, bir kız kardeşim bir de
ablam olmak üzere toplam 3 kardeşiz. Lise eğitimini Diyarbakır’da tamamladıktan
sonra,üniversite eğitimim için Ankara’ya geldim. TOBB ETÜ İşletme Bölümünü severek
ve isteyerek seçtim. Üniversite sınavı sonrası tercihler zamanında aldığım puan
ve sıralamamdan dolayı daha eski ve isim olarak daha iyi devlet ve vakıf
üniversitelerini tercih edebiliyorken; TOBB’un üniversitemizin arkasında
olduğunu bilerek, ortak eğitim ile sanayi-üniversite işbirliğinin getireceği
avantajı da göz önünde bulundurup TOBB ETÜ’ ye yerleştim. Sanayici bir ailenin
bireyi olarak, TOBB ETÜ’ nün ilerleyen dönemlerde bana katkı sağlayacağı
düşüncesi konusunda ailemden de yönlendirmeler almıştım. Hatta üniversitenin
ilk yıllarında “ Bu puanla neden ücretli öğrenci olarak buraya geldin?”
sorularıyla çok kez karşılaştım ki bu sorunun cevabını, TOBB ETÜ’ nün
gelecekteki yıllarda bana olan katkısını, sahip olduğum arkadaş çevresini ve bu
çevrenin bana olan katkısını gördükçe çok iyi bir tercih yaptığımı şimdi daha
iyi anlıyorum. TOBB ETÜ’de ikinci yabancı dil olarak İspanyolca ve yanında
seçmeli 3. Yabancı dil olarak da Rusça dilini seçmiştim. Daha sonra Belarus’da
6 ay kalarak Rusça dili üzerine daha da yoğunlaştım. Gerek öğrencilik
hayatımda, gerek iş hayatımda sürekli seyahat etmek, görmek, yeni insanlar
tanımak ve keşfetmek üzerine hedefler belirledim ki sahip olduğum motto “Her
yıl en az iki yeni ülke keşfetmek”. Sağlık, güç ve imkân buldukça da ömrümün
sonuna kadar bu ilkemi bu şekilde devam ettirmek istiyorum.
2014-2015
yıllarında ROEHAMPTON Üniversitesi’nde Uluslararası Pazarlama bölümünde Yüksek
Lisansınızı yaptığınızı bilmekteyiz. Bu yıllar ile ilgili neler anlatmak
istersiniz?
TOBB ETÜ’den mezun olduktan sonra Diyarbakır’a aile
şirketimizde çalışmak üzere döndüm. Lojistik departmanında başlayıp Pazarlama &
Satış departmanına geçecek bir yol haritasını yönetim kurulumuz ile beraber
çizmiştik. İki yıla yakın bir süre bu alanda çalıştıktan sonra çalışma hayatı
tecrübesinin üzerine Pazarlama & Satış alanında özellikle de yurtdışında
yüksek lisans eğitimini tamamlamak istedim. Londra’da Roehampton Üniversitesi’nde
“International Management with Marketing” Bölümüne kabul edildim. Tezimi de
Madencilik sektöründe olduğumuz için bana ilerleyen yıllarda pazarlama satış
alanında fayda sağlayacak bir konu üzerine MARKETING
STRATEGIES FOR MARKET POSITIONS: A CASE STUDY FROM THEORIES TO PRACTICE OF IRON
ORE FOLLOWERS adı altında yazdım.
İngiltere’de kaldığım o bir buçuk yılı, bana katkısını, öğrencilik hayatını ve sağladığı
network imkanını tarif edemem. Ülkemizde
sahip olduğumuz eğitim sistemi ile farklılıklarını, alınan teorilerin nasıl
daha fazla pratiğe dönüştürüldüğünü, farklı kültürlerden ve ülkelerden katılan
o kadar insanın bir arada olması ve bunun getirilerini çok da tekrarlamaya
gerek olmadığını düşünüyorum.
Dimin
Madencilik olan aile şirketinizde Pazarlama,Satış ve Lojistik Biriminin Müdürü
olarak kariyer hayatınıza devam etmektesiniz. Dimin Madencilik ve çalıştığınız
birim ile ilgili iş tanımınızdan bahsedebilir misiniz?
Aile şirketimizin temelleri 30
yılı aşkın bir süredir madencilik alanına atılan adım ile o günden bugüne devam
eden, şu an ise yönetim ve operasyonların artık yavaş yavaş ikinci kuşağa
aktarıldığı bir dönem içerisindeyiz. DİMER GRUP’a bağlı DİMİN MADENCİLİK
firması çalışmalarını metalik maden üretimi ve ihracatı üzerine konumlandırmış
ve şu anda yoğunluğunu demir cevherine vermiş, Türkiye’nin en büyük demir
cevheri işletmelerinden bir tanesidir. TOBB ETÜ’den mezun olur olmaz, grubumuza
ait firmalardan olan DİMER MERMER’de bir süre mermer üretimi alanında bir
oryantasyon süreci geçirdim. Daha sonra DİMİN MADENCİLİK firmasına geçerek lojistik
alanında edindiğim tecrübe ile İngiltere’ye gidip yüksek lisansımı tamamladım.
Türkiye’ye döndükten sonra Pazarlama ve Satış Şefliği ile yürüttüğüm
çalışmaları iki yıldan fazla bir süredir müdürlük pozisyonu ile devam
ettirmekteyim. Türkiye’nin ilk 1000 ihracatçısı içerisinde yer alıp, konumumuzu
yıldan yıla yukarı çekmekteyiz. Maden işletmesinde üretilen cevherlerin,
kamyonlar ve demir yolları ile yurtiçindeki demir çelik firmaları ile
yurtdışına ihraç edilmek üzere limanlara sevk etmekteyiz. Limanlarda
stokladığımız bu cevherleri Uzakdoğu, Ortadoğu, Kuzey Afrika ve Avrupa’ya açık
yük gemileri ile ihraç ederek; ürettiğimiz cevherin yurtiçi lojistiği ile
beraber gemi lojistiğini, bu operasyonları ve müşteriler ile ilgili tüm sözleşmeler
ve süreçlerin sorumluluğunu üstlenmiş bulunmaktayım.
TOBB ETÜ’ de Ortak
Eğitimlerinizi hangi kurum & kuruluşlarda gerçekleştirdiniz? Şu anda
kariyer hayatınızda yapmış olduğunuz bu modelin yansımalarından bahsedebilir
misiniz?
TOBB ETÜ’deki ilk ortak eğitimimi Ostim’de Eptim Elektrik firmasında
gerçekleştirdim. Elektrik panel üretimi ve montajı yapan bu firmada operasyon
takip işlerini yapmaktaydım. Her hafta yapılan toplantılarda alınan kararlar
ile alınan kararların üretim ile beraber takibini gerçekleştirmiştim.
Profesyonelliğe geçişimin ilk tecrübesi olan bu ortak eğitim sürecinden oldukça
faydalanmıştım. İkinci ortak eğitim programımı aile şirketimizin de bulunduğu
sektör olan madencilik sektöründe bulunan büyük bir firmada yapmak istemiştim.
Koza Altın firmasında yaptığım ikinci ortak eğitimde tercihim daha çok
sahalarda bulunmaktan yanaydı fakat iş güvenliği açısından kabul görmeyen
talebim neticesinde muhasebe ve finans departmanında gerçekleştirdim. SAP
kullanan Koza Altın’ın muhasebe modülü üzerinde yaklaşık üç ay gibi bir süre
geçirip ilerleyen dönemlerde iş hayatıma katkısının önemli derecede olduğunu
düşünüyorum. Son ortak eğitimimi de üniversitenin son döneminde kendi firmamız
olan DİMER MERMER ile TOBB ETÜ arasında ortak eğitim sözleşmesi imzalatarak
kendi firmamızda gerçekleştirdim. Aile şirketlerinde her zaman tavsiye edilen
“gelecek kuşaklardan olan aile bireylerinin kendi firmalarında işe başlamadan
önce başka bir yerde çalışması gerekir” öneriler vardır. Bu durumu ben de
uygulamak istemiştim fakat o zaman ki olanaklar belki de bir an önce dönmem
gerektiği ile ilgili ihtiyaçlar neticesinde hem son ortak eğitimde, hem mezun
olur olmaz hem de yüksek lisansımdan sonra başka bir yerde çalışmam gerektiği
talebinde bulunmama rağmen gerçekleştiremedim. Fakat talebimi yerine
getirememiş olsam da en azından iki ayrı ve verimli geçen bu ortak eğitimler
ile o süreçlerde bulunmuş olmak mutlu ediyor.
Diyarbakır
Ticaret ve Sanayi Odası genç meclis üyesi olarak neler söylemek istersiniz?
Bu konu hakkında aslında iki şeyden bahsetmek istiyorum. Birincisi,
söylenene göre (emin olmamakla beraber) Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası
tarihinin en genç meclis üyesiymişim ki bu çok gurur verici bir durum. İkincisi
TOBB’un varlığından dolayı TOBB ETÜ’yü tercih edip, DTSO’da bu şekilde görev
alarak neticesini iyi bir şekilde alıyorum. Özellikle DTSO ve TOBB ile alakalı
bulunduğum her ortamda TOBB ETÜ’lü olduğumu her seferinde açıklayıp, hem
bulunduğum toplantılarda/ortamlarda hem de DTSO’da bulunarak bu pozitif
ayrımcılığı bizzat Rifat Hisarcıklıoğlu’ndan defalarca gördüm. Rifat
Hisarcıklıoğlu başkanlığında TOBB’un her durumda ve her fırsatta TOBB ETÜ’lülük
vurgusunu yapması biz öğrenciler ve mezunlar için büyük bir şans. DTSO’da
meclis üyeliğimin yanı sıra Dış ilişkiler Komisyonu Başkanlığı’nı
yürütmekteyim. Bu kapsamda yurtdışı bürokratik çalışmaları ile Diyarbakır’da
ihracat yapan ve yapma potansiyeli olan firmaların kendi çalışmalarını
kolaylaştıracak her türlü özellikle de ihracat fırsatlarını yaratmaya
çalışıyoruz. Örneğin bu çerçevede en önemli çalışmalarımız Diyarbakır
İhracatçılar Topluluğunu kurmamız ve onun da başkanlığını yürütmem,
Diyarbakır’a vize başvuru merkezlerinin açılması, EximBank Diyarbakır irtibat
bürosunun açılması gibi çalışmalar neticelenen çalışmalarımızdandır.
Sosyal
sorumluluk projelerine destek veriyor musunuz?
Bireysel olarak
elimden geldiğince bu projelere direkt ve dolaylı olarak destek vermeye
çalışıyorum. Şirketimizin zaten bu konuda bölgenin sosyo-ekonomik ve politik
durumundan dolayı sahip olduğu realite ile oldukça hassas davrandığını
düşünüyorum. Bunların yanında zaten ticaret odasında bulunmamdan dolayı içerisinde
bulunduğumuz çeşitli ve çok sayıda sosyal sorumluluk projelerinde yer alıyoruz.
Bunların dışında asıl anlatmak istediğim, üniversite öğrencisiyken Avrupa’da
katıldığım bir gönüllü hizmet projesi vardı. Tarım ile ilgilenen küçük bir köye
dünyanın farklı ülkelerinden yardım etmek isteyen birçok insanın gelip bir ay
boyunca orada kalıp tarım arazilerinde yerel halka destek vererek bu durumu
tecrübe edinmiş olmak tarif edemeyeceğim bir duygu ve mutluluk. Fırsatı ve
imkânı olan her bireyin mutlaka yapması gerekiyor diye düşünüyorum.
TOBB
ETÜ Mezunlar Derneği’nin düzenlemiş olduğu etkinliklere şehir dışında olmanıza
rağmen katılım sağladınız ve destek verdiğiniz için öncelikle teşekkür ederiz.
Mezunlar Derneği ile ilgili görüşlerinizi alabilir miyiz?
Öncelikle yapmış olduğunuz bu çalışma ve röportaj için sizlere çok
teşekkür ediyorum. Mezunlarımızdan haberdar olmak, mezunlarımızı bir araya
getirmek ve özellikle okuyan öğrenciler ile mezunları bir araya getirmek için
uygulanan çalışmaları sürekli ve aktif bir şekilde sağlamak adına sergilemiş
olduğunuz emekleriniz için teşekkürlerimi sunuyorum. Mezunlar Derneği’nin düzenlemiş olduğu her türlü etkinliğe olabildiğince katılım sağlamaya
çalışıyordum fakat bu andan itibaren çalıştığım firmanın merkezini Ankara’ya
taşıdığımızdan dolayı artık Ankara’da geçireceğim süre daha da artacağı için
fırsat ve zaman buldukça ben de artık daha fazla yer alabilirim.