Ağustos ayı Röportajlar köşesi konuğumuz İktisat Bölümü
2015 yılı Girişimci Mezunumuz Elif Şirin. Elif Hanım, bize biraz
kendinizden bahseder misiniz? Elif Şirin kimdir?
Eğitim hayatımı Ankara’da, lisans
eğitimimi TOBB ETÜ İktisat bölümünde tamamladım. Üniversitede aldığım eğitim ve
seçmeli tasarım dersleri ticaret hayatıma da faydalı oldu. Mezun olduktan sonra
girişimci olarak çıktığım bu yolda kadın girişimcilere sunulan ayrıcalıklar ile
kendimi geliştirip ilerlemeye devam ettim. TOBB ETÜ İç Mimarlık ve Çevre
Tasarımı mezunu ortağım Melda Aliyev ile birlikte şuanda dokuz kişi olarak
devam ediyoruz. Ankara, İzmir, Samsun başta olmak üzere tüm Türkiye’ye hâkim
olduğumuzu söyleyebilirim. Yurtdışı şubemiz olarak Azerbaycan ile alt yapı
çalışmalarımız ve görüşmeleriz devam etmektedir. Yoğun iş tempomun zihnimi dinç
tuttuğuna ve bu sayede daha fazla fırsatı görmemi sağladığına eminim. Yaptığım
çeşitli ticaretler, tedarikçi görüşmelerim ve tüketiciler ile kurduğum
iletişimler sayesinde pazar içinde tecrübe ve gözlem yeteneğim arttı. Çeşitli
etkileşimlerim ve araştırmalarım sayesinde tüketim pazarının içinde bulunan
farklı, eksik yönleri görmemi sağlamış oldum ve bu doğrultuda ilerledim. Çevreme
ve bu zorlu süreçte iş arayışında olan kişilere destek olmanın haklı gururuyla
daha fazla büyümeye devam edeceğimize inanıyorum.
Ortak Eğitimlerinizi hangi Kurum/ Firmalar da
gerçekleştirdiniz? Ortak Eğitim Model’inin kariyer hayatınıza yansımalarından
bahsedebilir misin?
Ortak eğitimimi
Akfen Holding - Finans, ATO - Muhasebe ve Borusan Mannesmann’da - Satış
Pazarlama departmanlarında tamamladım. Tüm firmalarda farklı departmanlarda
ortak eğitimimi tamamlamam kendimi tanımama ve hangi departmanda mutlu
ilerleyeceğimi seçmem için yardımcı olduğunu düşünüyorum. Ortak eğitim
modelimizin bir yıllık iş tecrübesi yanında iş hayatına bakış açımızı
geliştiriyor, hedeflerimizi şekillendirmede de güzel bir kılavuz olduğunu
düşünüyorum.
Şu anda 9 çalışanı olan Genç girişicilerimizdensiniz.
Girişimcilik serüveniz nasıl başladı?
Girişimci ruhum ortaokuldayken
başladı. Yaz tatilimde el emeği yaptığım takıları dışarda satardım. Benim
şansım Kızılay’ın popüler olduğu zamanda Saraçoğlu mahallesinde çocukluğumu
yaşamam oldu. Evimizin önünde kurduğum küçük sergime müşteri bulmakta hiç
zorlanmadım. Ailemden gizlice başladığım bu işte 23 Nisan’da ciddi para kazanmam
sonucu açıklamak zorunda kalmıştım. Girişimciliğime drama kulübündeki
arkadaşlarımı organize ederek tasarladığım biletlerle devam ettim. Hangi
kimlikte olursam olayım girişimciliğe devam edeceğimi biliyordum. Mezun
olduktan sonra yakın arkadaşım Merve Dilek Demirel’in organizasyonumda ben
sukulent dağıtmak istiyorum ve sen bu tasarımı yapabilirsin demesiyle başladı
bütün süreç. Sosyal medya ve kadın girişimcilere sunulan imkanlar sayesinde
girişimcilik serüvenim başladı ve başarı bir şekilde ilerledi.
İşinizi şehirlerarası platformdan ülkeler arası platforma
taşımak üzeresiniz. Girişimci olmak isteyen ama henüz cesaretini toparlayamamış
mezunlarımıza yol göstermek adına gelişim sürecinizden bahsedebilir misin?
Hem girişimci
olunduğuna, hem de girişimci doğulduğuna inanıyorum. Bu yüzden içinizdeki girişimciyi
bastırmayın, girişimci doğduysanız her koşulda ne olursa olsun adım atın.
Girişimci olacaksanız hedefinizi belirleyin ve çok çalışın. Hedef doğrultusunda
sunulan imkânları araştırın.
Ben hem çok
çalıştım, hem de devletin desteklerinden yararlandım. Başarısız olmaktan asla
korkmadım, zorluklar ve karşıma çıkan engelleri yılmadan çok çalışarak aştım.
İlk iki yıl günde
minimum 13 saat çalıştım. Herkesten bir şeyler öğrendim, her zorluk beni daha
da doğrulttu ve bakış açımı geliştirdi. Hedef odaklı çalıştığınızda işinize
odaklanıyor ve olumsuzlukları görmüyorsunuz. Her zaman yenilikçi ve öğrenmeye
açık olmak büyümeme faydalı oldu.
Son olarak Rifat
Başkanımızın iş hayatında verdiği tavsiyelerden birisi “İşin hilesi
dürüstlüktür” en sevdiğim tavsiyedir. Dürüst çalışmanın meyvelerini gördüm ve
hala da görmeye devam ediyorum.
Pandemi nedeniyle artık birçok firma çalışanları home office
olarak çalıştırma kararını devam ettirdiğini görmekteyiz. Bu hem işverenin hem
de çalışanın desteklediği çalışma şekliyle ilgili siz neler söylemek istersin?
İçerisinde bulunduğunuz sektör için avantaj ve dezavantajlarından bahsedebilir
misin?
2016 yılından
itibaren home office çalıştığımız için çalışma düzenimizde değişiklik olmadı. Biz
iki sektörün içindeyiz. Birincisi organizasyon sektörü sukulent – telliduvak. Kısıtlamalar
ve ertelenen organizasyonlar bizi de olumsuz etkiledi. İkincisi üretim sektörü
ellsi beton saksı. Eve kapanmalardan dolayı artan hobiler ve insanların doğal
yaşama özlemi bahçe ekim işlerine yönlendirdi. Beton saksı ve çiçek sektörünü
olumsuz etkilemediğini söyleyebilirim. Çalışma alanımız açık hava olduğu için
üretim ve dağıtım konusunda olumsuz etkilenmedik.
Bulunduğum sektör
avantajı birçok farklı müşteri kitlemiz var ve iletişim kurmak bilgi
paylaşımında bulunmak network alanımızı genişletti. Yaptığım hiçbir işte
dezavantaj oluşmasına izin vermem ya krizi fırsata çeviririm ya da kendi
planlarıma entegre ederim.
Genç girişimcilerimiz sosyal medyayı artık daha aktif
şekilde kullanarak satışlarını, reklamlarını bu kanal üzerinden yapmaktadır.
Maliyetler göz önüne alındığında girişimciler için muazzam olan bu platformlar
için neler söylemek istersin?
Sosyal medya sizin
iş yeriniz oluyor ve maddi yükünüzü üzerinizden almış oluyor. Sunulan imkanlar
doğrultusunda doğru seçimlerle ile daha hızlı ve sonuç odaklı başarıya
ulaşılmasını sağlıyor.
Girişimciliğe atılan
ilk adım için az maliyetli, risksiz bir adım olduğun düşünüyorum.
TOBB ETÜ Mezunlar Derneği ile ilgili düşüncelerinizi
öğrenebilir miyiz?
TOBB ETÜ ailesini
bir arada tutan TOBB ETÜ MED’e teşekkür ediyorum.
Keyif dolu röportaj için bizler teşekkür eder, başarılarınızın devamını dileriz.