Efe Daşer 01.12.2016

2016 yılını geride bırakmaya hazırlandığımız Aralık ayının son konuklarından 2010 yılı İşletme Bölümü mezunumuz Efe Daşer ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.

Efe Daşer sorularımızı şöyle yanıtladı………

1988 Ankara doğumluyum. İlk ve ortaöğretimimi Ankara’da tamamladıktan sonra 2006 yılında TOBB ETÜ İşletme Bölümü’ne yerleştim. 2010 yılında mezun olduktan sonra Avrupa Birliği’nin Hibe Projeleri’nde görev almaya başladım. 2012 yılında askerlik görevimi tamamladım. 2013 yılında AB Projeleri alanında kendimi geliştirebilmek için, ABD -  UC Irvine’de Proje Yönetimi eğitimi aldım. Ülkemize döndükten sonra WYG’de AB Projeleri üzerinde çalışmaya başladım. 2014 yılından beri de Yeni Zelanda Büyükelçiliği’nde Finans Sorumlusu olarak çalışıyorum. Aynı zamanda Ankara Üniversitesi’nde Avrupa Birliği ve Uluslararası Ekonomik İlişkiler Bölümü’nde Yüksek Lisans yapıyorum.

Yeni Zelanda’yı ziyaret etmek isteyen veya burada çalışmak isteyen mezunlarımız için bizlere Yeni Zelenda ile ilgili neler söylemek istersiniz?

Yeni Zelanda’yı biz ilk etapta “Yüzüklerin Efendisi filmlerinin çekildiği ülke” olarak hatırlarız. Bunun haricinde Yeni Zelanda dünyada yedi iklimin aynı anda yaşandığı ve eşsiz doğal güzellikleriyle büyüleyici bir ülkedir. Özellikle tarım, hayvancılık ve deprem teknolojileri alanlarında dünyada öncü konumdadır. Merak edenler için söylüyorum, vize başvurusu için Türk vatandaşları bir başvuru ücreti ödemiyor ve www.immigration.govt.nz adresinden kolayca vize başvurusu yapılabiliyor.

Yeni Zelanda’yla ilişkilerimizden bahsedebilir misiniz?

Bizim Yeni Zelanda’yla ilişkilerimiz 1. Dünya Savaşı sırasında Çanakkale Cephesi’yle başlar. Dünyanın öbür ucundan buraya gönderilen az sayıdaki ANZAC askerleri arasında yer alırlar. Her yıl 25 Nisan’da “ANZAC Günü” adı altında Gelibolu’da Anma Törenleri düzenlenir. Yeni Zelanda Büyükelçiliği olarak bir takvim yılı içerisindeki en önemli faaliyetimiz de bu törenlerdir. Her yıl binlerce insan Avustralya ve Yeni Zelanda’dan törenlere katılmak için Gelibolu’ya gelir. Bizim tarihimizde eşsiz bir yeri vardır Çanakkale’nin. Neticede bir savaş, ancak bugüne kadar tanıştığım bütün Yeni Zelandalılardan bize ve özellikle Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’e büyük bir saygı duyulduğunu gördüm. Her fırsatta söylüyorum, Gelibolu’ya muhakkak, her ne şart altında olursa olsun gidin.
Ortak eğitimlerinizin şu anki iş hayatınıza ne gibi etkileri olduğunu düşünüyorsunuz? Ortak Eğitim’de öğrendiklerim benim kariyerime 1-0 önde başlamamın, bu rekabet ortamında öne çıkmamın ana sebeplerinden biridir. Ortak Eğitim, biz daha mezun olmadan teorik bilgiyi pratik bilgiye dönüştürebildiğimiz için önemlidir, bir ayrıcalıktır. Bunun yanı sıra, İşletme Bölüm Başkanımız Prof.Dr.Ramazan Aktaş bize ilk yılımızda “Her Ortak Eğitim döneminde mümkünse farklı sektörleri tecrübe edin. Bu size vizyon katacak.” demişti. Kendi adıma söylüyorum ki bu görüşe uymak bana vizyon kattığı kadar kariyerim için ne istediğime karar vermemde de belirleyici unsur oldu.  

TOBB ETÜ Mezunlar Derneği olarak bizden beklentilerinizi öğrenebilir miyiz?

Son yıllarda Derneğin yaptığı atılımdan ve düzenlenen faaliyetlerden çok memnunum. Ancak üzülerek söylüyorum ki Derneğe gereken desteğin verilmediğini gözlemliyorum. Mesela mezunlar olarak bizler, kendim de dahil olmak üzere, Derneğe yeterince sahip çıkmıyoruz. Ülkemizin ve dünyanın önemli üniversitelerinde Mezunlar Derneği hep önemli bir kurumdur. En azından biz, TOBB ETÜ etiketini hep üzerinde taşıyacak mezunlar olarak Derneğin ihtiyaç duyduğu desteği sağlamalıyız.

Keyifli röportajınız için teşekkür ediyoruz. Yeni yılınızı şimdiden kutluyor sağlık, başarı ve mutluluk getirmesini temenni ediyoruz.