MEHMET AKİF ULUKAYA 01.11.2021

TOBB ETÜ Mezunlar Derneği ,Kasım ayı Röportajlar köşesinde bu ay, İşletme Bölümü 2016 Mezunumuz Chobani şirketinde görev alan, Mehmet Akif  ULUKAYA’yı ağırlıyor. Mehmet Akif Ulukaya kimdir?Akif Bey,bize biraz kendinizden bahsedebilir misiniz ?  

Kısaca kendim için ürün geliştirme heveslisi diyebilirim aslında bulunduğum pozisyonda ürünlerin pazarlama stratejisi, teknik yönden geliştirilmesi ve piyasaya arzı ile ilgili her şey beni tanımlamaya yetiyor.
Profesyonel hayat dışında ise  kısaca eğlenmeyi ve müziği seven, doğa aktiviteleriyle yakından ilgilenen birisiyim. Şanslıyım ki yaşadığım yer Brooklyn ve burası bu aktiviteler açısından gayet zengin bir yer. Son 3 yıldır Brooklyn’de yaşıyorum. Daha öncesinde de Melbourne, Avustralya ve Malaga/İspanya’da yaklaşık 2 sene yaşadım. Yani uzun süredir Türkiye dışında yaşamaktayım.

TOBB ETÜ’yle olan hikayeniz nasıl başladı?
TOBB ETÜ’de geçirmiş olduğunuz eğitim-öğretim yıllarınız ile ilgili bizlerle neler paylaşmak istersiniz?
 

Okul seçmek çok kritik bir karar ve lise çağındaki gençlerin çoğunda bu bilincin oluşmaması gayet doğal.Ben şanslıyım ki o yaşta bana o bilinç ailem tarafından belli ölçüde aşılanmıştı ve sadece okul seçmediğimi biliyordum. TOBB ETÜ’yü tercih öncesi ziyaret ettiğimde ortak eğitimi duydum ve hemen sonrasında büyük ölçüde kararımı vermiştim. Hep aklımda yurt dışında staj yapma ve yurt dışına yerleşme fikri vardı. TOBB ETÜ ile bunun mümkün olacağına inandım ve tercih ettim. Hayatım değişti.Okul yıllarım gayet keyifli ve eğitim dolu geçti. New York’ta yaşayınca TOBB ETÜ’de ne kadar iyi bir teorik eğitim aldığımı daha iyi anladım. Bu durum bilakis çok önemli çünkü insan yabancı bir çevrede yaşarken kendine daha özgüvenli olmak zorunda. Çevremdeki insanlardan daha iyi eğitim aldığımı bilmekte bana önemli bir özgüven sağladı.  

Üniversite hayatınız boyunca ortak eğitimlerinizi yurtdışında yaptığınızı belirttiniz.Yurt dışında ortak eğitimini yapmak isteyen öğrencilerimize tavsiyeleriniz nelerdir?Ortak Eğitim modelinin iş hayatınızda size ayrıcalık sağladığına inanıyor musunuz?

Kesinlikle inanıyorum. Çoğu insan yaparak öğrenir ve ortak eğitim yapmak için müthiş bir fırsat. Buna ek olarak,New York’ta ortak eğitim yapmak bana kültüre önceden adapte olmanın yollarını açtı ki bence kültürel adaptasyon  her şeyden daha önemli yurtdışında yaşayanlar için.
Ortak eğitimi yapacak arkadaşlara tavsiyem, stajyerlere gerçekten yaparak öğrenme fırsatı tanıyan şirketleri tercih etmeleri. Genelde şirket kurumsallığı arttıkça, stajyerlerin öğrenme eğrisi de o kadar yükseğe çıkıyor. Yurt dışında ortak eğitim düşünen arkadaşları da en önce tebrik ediyorum çünkü gerçekten cesur bir düşünce.Sonra onlara tavsiyem de gelecekte istedikleri kariyeri düşünerek tercih yapmaları. Sadece yurt dışı cazibesi ve heyecanını düşünerek istedikleri kariyer açısından yanlış bir sektör ya da şirket seçmek çokça duyduğum pişmanlıklar arasında. Farklı kültürler başta korkutucu gelir ama ilerlemek için o kültüre adaptasyon belli ölçüde şart.Bunu da ancak yabancı kültürü eleştirmeyi, garipsemeyi bırakıp kültürün içindeki güzel, heyecanlı farklılıkları deneyimleyip benimseyerek yapabiliyor insan. En azından benim için  böyle gelişmişti.      

Kariyer hayatınıza mezuniyetinizden kısa bir süre sonra yurtdışında ismini çokça duyduğumuz yoğurt pazarının lideri olan ‘Chobani’şirketi ile başladığınızı ve hala devam ettiğinizi bilmekteyiz.Bu süreç
nasıl ilerledi biraz bizlere bahsedebilir misiniz ?

Mezun olduktan hemen sonra Chobani Avusturalya şirketinde marka yöneticisi olarak başladım. Daha önceki Chobani stajlarımda kazandığım iletişimler aracılığıyla bu işe başvurmuştum. Avusturalya benim için çok heyecanlı ve başarılı geçti. Orada en fazla marjinal satış rakamına ulaşan  Ay takvimi yılbaşına özel sınırlı zamanda üretilen bir ürün geliştirdim. Özellikle paketlemesi çok ses getirdi ve ödül aldı. Amerika Chobani’nin bile okyanus ötesinden dikkatini cezbetti.   Amerika’daki Chobani o dönemde “limitli ürün” stratejisini revize etmeyi planlıyordu ve Avustralya modeline ilgiliydi. Ben de bu yeni stratejinin yeni ürünleri tasarlamak üzere Amerika Chobani’ye transfer oldum ve burada Yeni Ürün geliştirme departmanında başladım. Serüven kısaca böyle ve hala daha çok başındayım.  

Ne kadar süredir New York’ta yaşamaktasınız? Bu süreçte kariyer hayatınızda sizi heyecanlandıran projeleriniz oldu mu ve firma ile ilgili yeni projeler var mıdır ?
 

Daha önce de bahsettiğim gibi son 3 yıldır New York’ta yaşamaktayım ve bu süre boyunca bir çok önemli projede yer aldım. Bu işin en güzel yanı tat ve paketlenmesine yıllarca kafa yorduğunuz bir ürünün sonunda piyasaya çıkması ve tüm insanlar tarafından bazen benimsenmesi. Bu tarz projelerde tam zamanlı olarak çalışıyorum. Ama bunun dışında en gurur duyduğum proje yaklaşık 20 milyon Dolarlık bir verimlik projesinin liderliğini yaptığım bir proje. Hala devam ediyor ve aralık ayının ortasında sonuçlanmasını bekliyoruz. Pandemi döneminde üretici enflasyonu %20 civarında yükseldi ve enflasyonu sıfıra indirgemek için verimlilik projeleri tüm sektörde en öncelikli faaliyet listesinde başta yer alıyor.    

ABD’de yoğun iş temponuzun yanı sıra zamanınızı nasıl geçiriyorsunuz? Sosyal hayatında Akif Ulukaya neler yapar ?
 

Eğlenmeyi ve müzikli partileri severim. Genelde minimalist tekno çalan DJ’lerin partilerini takip ediyorum. Bunun dışında doğa aktiviteleri ve aşçılık üzerine yoğun ilgim var. Bu iki alanda da ilerlemeyi çok istiyorum. Aşçılıkta kırmızı et üzerinde Anadolu’daki yöresel pişirme tekniklerini çalışıyorum, bu teknikler New York’ta henüz yok ama ben müthiş bir potansiyel olduğuna inanıyorum. New York’ta otantik mutfaklar ve tabaklar yemeğin yanı sıra farklı bir deneyim olarak görüldüğü için çok talep görüyor. Bazen kamp yaptığımda Anadolu’daki fırınlama ya da kamp ateş üzerinde pişirme tekniklerini deniyorum. Ayrıca sosyal sorumluluk projelerinde gönüllü görev alıyorum. New York’ta “Shelter” denilen aş evleri ve benzer kuruluşlarda evsizlere etkinlik ve yemek düzenlenmesi projelerinde çalışıyorum. Bazen tabaklara yemek doldurup yüzlerce insana servis yapıyoruz arkadaşlarımla .

New York’ta yaşayan diğer mezunlarımız ile iletişim halinde misiniz ve son olarak TOBB ETÜ ailesinin bir bireyi olarak Mezunlar Derneğimiz ile ilgili düşünceleriniz ve  beklentileriniz nelerdir?


Hayır iletişimde değilim fakat olmayı gerçekten çok isterim. Mezunlar Derneği olarak böyle bir bağlantıya öncülük ederseniz de bana çok büyük bir şey kazandırmış olursunuz. Sizden bu konuyla ilgili yardımlarınızı talep ediyorum. Aslında mezun buluşmaları beklentim her zaman hayalimdi diyebilirim.Boğaziçi ve ODTÜ gibi okulların New York’ta mezunlar derneği etkinlikleri oluyor. Ben de hep içimde keşke TOBB ETÜ’nün de böyle bir topluluğu olsa diye geçiriyorum. Umarım ileride böyle bir oluşum gelişir.

2021 yılının Kasım ayı konuğu olarak bizlere değerli zamanınızı ayırdığınız ve bizleri kı
rmadığınız için okuyucularımız ve TOBB ETÜ Mezunlar Derneği adına teşekkürlerimizi sunuyor,başarılarınızın artarak devam etmesini diliyoruz..